Geçen Pazar Ertuğrul Özkök 'Kadınları En İyi Anlayan 10 Türk Erkeği'ni yazmış.
İnanmazsınız ama liste şöyle;
Murathan Mungan (kalemine saygıdan 'e hadi bari' diyoruz).
Selçuk Yöntem (Kendisini pek severiz ama Adnan Bey'in dizi karakterinden kalkarak bizi nasıl anladığını çözemedim)
Özcan Deniz (Listeye girişini hala kabullenemiyorum.
Magazindeki olaylarına mesela eski sevgilisiyle mahkemelik oluşuna ve hoş demeçlerine bakarsak pek kadından anladığını söyleyemeyiz değil mi?)
Reha Muhtar (evet, bu olur! Reha Muhtar gerçekten kadından anlar.
Pratiğini bilemem ama yaptığımız tatlı sohbetlere ve yazılarına göre şunu diyebilirim; teoride gerçekten anlar).
Tuna Kiremitçi (Şimdi ben ne desem boş, Kiremitçi'nin eşlerinden ayrılmayı beceremediği ortada.
Kadınları anlayamayan erkekler listesine sanki daha bir otururdu. Üşenmeyen Google'lasın).
Ferzan Özpetek (Neden? Niçin? Niye).
Mustafa Denizli (Düğünsüz evlenen erkek kontenjanından listeye girmiş.
Girsin. Abimizdir. Saygımız sonsuz. Pas)
Tarkan (Evet, kadını en iyi eğlendiren erkekleri yazsak bir numaraya koyardık).
Özkök'ün seçimleri bunlar.
Dokuzuncu ve onuncuyu bulamamış.
Ben de diyorum ki; hiç zahmet etmesin.
Çünkü biz kadınlar anlaşılmak istemiyoruz.
Çünkü biz kadınlar kendi kendimizi bile anlayamıyoruz.
Çünkü biz kadınların olayı, derdi, beklentisi, arzusu isteği 'anlaşılmak' üzerine değil.
Biz ne istiyoruz biliyor musunuz?
Anlaşılmak değil sevilmek.
Anlaşılmak değil güvenmek.
Anlaşılmak değil bizim için erkeğin daima orada olacağını hissetmek.
Sevdiğimiz ve sevildiğimiz adama biz zaten gereken yerde 'anlıyormuş' muamelesi yaparız. Paniğe gerek yok.
Hem bir kadını pratikte anlayabilmek mümkün değil ki. Erkekler bizi ancak yazılarda, şiirlerde, şarkılarda, filmlerde, resimlerde anlayabilir.
İşin aslında, aşkın ruhunda, ilişki dünyasında, arzu gemisinde, rotası meçhul duygu otobüsünde anlaşılmak mevcut değildir.
Bilmem anlatabildim mi?
Not: Madem Ertuğrul Özkök listesinde boş bıraktığı onuncu erkeği bize bırakmış ben de hazır ayaktayken doldurayım bari. Bütün hafta düşündüm taşındım.
Sonunda adayımda karar kıldım.
Benim adayım Teoman. Evet, bildiğiniz rockçı Teoman.
Zaten kadınlar üzerine tez yaşmış biri.
Bakmayın çocuksuluğuna, vurdum duymaz tavırlarına. Konumuz kadınları anlamaksa eğer (bakın şarkılarına, okuyun röportajlarını, fırsatınız varsa edin iki çift laf) Teoman anlar. Hatta o kadar anlar ki kadınlar ona sonsuz bir şefkat duyar.
İyisi mi siz bizi anlamayın beyler. Bu yazı burada biter.
Sevgiler.