Her şey üç harflilerin suçu! Biz kadınlar asla suçlu değiliz.
Her şey o kötü kadının suçu! Biz eşsiz sevgiliyiz.
Her şey kaderin bir oyunu! Aslında bizi terk eden adam ölüyor aşkımızdan.
Evet! Evet! Bizde büyü var, büyü!
Allah'ım ne zaman kadın milleti şu kafadan çıkacak?
Ne zaman gerçekleri görmek imkânsızlaşmayacak bizim için?
Ne zaman kendi kendimize kurduğumuz hayal dünyasından kurtulabileceğiz?
Bakın şu İzmirli 38 yaşındaki bankacı ablanın yaptığına. Kendisine F.Ş. diyoruz. Ablamızı 2008 Eylül'ünde sevgilisi terk etmiş. O çaresizlikle kapısını tıklattığı falcı B.Ç. "Üzerinizde papaz büyüsü var" buyurmuş.
Zaten terk edilince ille de üzerinizde büyü vardır! Adam sizden sıkılmış, başkasına kapılmış, mutsuz olduğu için ilişkiyi bitirmiş olamaz!
Şu âlemde büyüsüz terk edilen kadın görülmemiştir. Görülse de görülmemiştir. Öyledir, karışmayın siz!
Neyse efendim sonra F.Ş.'nin üzerindeki büyüleri çözmek için falcı ve cinleri bir yıl boyunca çalışmalar yapmışlar. 'Çalışma' dediğin bedavadan olmamış tabii.
Falcı B.Ç., büyülü olduğuna inanan exsevgili F.Ş.'den iki otomobil, bir kamyon (kamyonu hâlâ çözebilmiş değilim, neden kamyon? 'Kamyon kamyon büyü bozarız abi' mi?), bir de daire araklamış.
Değirmenin suyu da F.Ş.'nin çalıştığı bankadan gelmiş. Şöyle ki, bankada 100 bin TL üstünde hesabı olan müşterilerle ilgilenen F.Ş., 11 müşterisinin hesabından para almış.
Müşterilerden biri duruma uyanınca da olay ortaya çıkmış.
Sonuç: F.Ş. büyü bozulacak sevdasıyla falcı B.Ç.'ye bir yılda tam 705 bin TL akıtmış. Yuh!
Polislere verdiği ifadede de şöyle demiş "Falcı, ayrılık sebebinin papaz büyüsü olduğunu, büyüyü ancak Selçuk'taki Meryem Ana Evi'ndeki papazların bozabileceğini söyledi ve benden 6 bin TL istedi. Ben de müşteri hesaplarından para çektim."
Aferin! Sonra? Sonrasını da şöyle anlatıyor; "Yalan söylediğini anlayınca para vermekten vazgeçtim ancak bu sefer de cinlerini üzerime salacağını söyleyince korktum."
İyi! Mahkemede de hâkime "Cinlerini üzerime salacaktı hâkim bey" der yırtarsın.
Bu kadınlar ne ediyorsa, kendilerine ediyor sevgili okur. Ben falcısı buyurdu diye denize her ay kilo kilo altın atanlar bile gördüm. Yapmayın! Etmeyin!
Büyüymüş...
Adam çoktan kaçmış gitmiş, hatta başka sevgili bulmuş büyü olsa kaç yazar, olmasa kaç... Kadın kısmı için terk edilmek niçin bu kadar kabullenilemez bir durum oluyor anlamıyorum.
Dünyada bu kadar insan varken, bu kadar seçenek varken niçin bir kişiye sarılıp orada takılı kalınıyor.
Aşkta mutluluk kadar terk edilmek de var, başlangıç kadar bitiş de var, hadi size bir müjdem var; terk edilmek kadar terk etmek de var.
Biraz sükûnet! Biraz akışına bırakmak! Biraz durumla dalga geçmek lütfen.
Bak salarım cinlerimi üzerinize.