BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın "istifa" edeceği iddiasıyla başlayan tartışma aslında bir başka derin değişime işaret ediyor.
Bu Diyarbakır belediye başkanlığını aşan bir durum... Zaten o tartışmaya kadın kotasıyla son nokta konuldu. Hatta kulislerde o isim bile telaffuz ediliyor: Meral Danış Beştaş...
PKK-BDP hattındaki derin değişime gelince... Bir anlamda sivil siyasete dönüş sancısından söz ediliyor. Çünkü bu siyasi hattın önünde iki yeni durum var: Çözüm sürecinin önünü açtığı sivil siyaset zemini ve o zeminin zorunlu kıldığı Türkiye Partisi olma gerçeği.
Bu da iki eksen üzerinde gelişiyor:
Kürdistani ve sivil yaklaşanlar, Kemalist-Sol gruplarla ittifak yapanlar.
Silahların devreden çıktığı yeni dönemin kendi siyasi aktörlerini ve yapılarını ortaya çıkarması kaçınılmaz. Öcalan'ın Newroz konuşmasında bunun ipuçları var. Mayıs 2013'te bu olasılığa dikkat çekmiş ve şöyle bir not düşmüştük:
"Artık sadece Türkiye'deki küçük sol gruplarla ittifak kuran bir Kürt siyaseti olmayacak. Ayrıca Kürtler arasında da özgürlük alanı genişledikçe, ekonomi güçlendikçe farklı kesimler siyaset sahnesine çıkacak. (...) Ne BDP, bugünkü BDP olarak kalacak ne de Demokratik Toplum Partisi..."
Şimdi Diyarbakır'daki siyaset kulislerinde yankılanan istifa söylentileri tam da bu yeni durumla ilgili.
Derinlerde ne olup bittiğini eski PKK'lı yeni BDP'li deneyimli bir siyasetçi şöyle anlatıyor:
"Yukarıdan aşağıya bir tasfiyeye ihtiyaç var. Yeni yüzleri siyaset sahnesinde göreceğiz.
Sadece BDP değil, diğer sivil yapılar da çatışma döneminin yapıları ve çok derin yozlaşma içindeler. Ranta bulaşmışlar. Bunlar çatışma sürecinden nemalanan yapılar.
Bunlar değişmeden yeni sivil siyasetin ortaya çıkması mümkün değil. Kandil bunu çok net görüyor. Kadrolar yenilenmese eskinin tekrarı olur."
Aynı BDP'liye "İstifa meselesi neden şimdi ortaya çıktı?" diye soruyorum. Şöyle cevaplıyor: "Bizim parti yapımız klasik partilere benzemez. Biz aylarca bu konuları tartışırız. Herkes ne olup biteceğini az çok bilir. Bugün ortaya çıkması artık halka duyurulma zamanı geldiğini gösteriyor.
Ancak önemli bir sıkıntımız var.
Bu kadroların yerine koyacak yeni kadrolar yok. Çoğu tutuklu. Barış süreci biraz hızlansa bu kadrolar bırakılsa sivil siyasete uyum daha hızlı olur."
BDP içinde sivil kadroların öne çıkmasını isteyen bu görüşle, Kemalist-sol kesimlerle ittifakı savunan yapı arasında derin tartışma sürüyor.
İkincilerin daha önde olduğu da çok açık.
Gidişatı, çözüm sürecinin seyri ve Öcalan'ın tavrı belirleyecek.