Şu sıralarda dünyanın birçok merkezinde PKK'nın silahlı güçlerini Türkiye'den çekmesi konuşuluyor. Tabii en çok da Washington'da...
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış için Kongre binasında Türkiye ABD Dostluk Grubu'nun verdiği yemekte de bu konu gündeme geldi.
Bir hayli ilgili olan üyeler, silahların susmasını da silahlı güçlerin çekilmesini de adım adım izliyor ve sevinçle karşılıyordu. Atılan adımları sadece ABD için değil, bölge ve dünya için olumlu buluyorlardı.
Ancak ABD'nin bir de derin yüzü var. Siyasi aktörleri böyle düşünmesine rağmen biraz derine inince sanki Türkiye'nin bölgesel güç kazanması "Derin Amerika"yı rahatsız ediyordu.
Anladığım kadarıyla bu rahatsızlığın ana nedeni de son zamanlarda sık dile getirilen Türk-Kürt ittifakı.
ABD'nin derin aklı, geniş anlamda bir Türk-Kürt ittifakının, -bundan Irak Kürdistan'ı ve Suriye Kürtlerinin Türkiye'yle bütünleşmesi kastediliyor-bölge ülkelerini rahatsız edeceğini söylüyordu.
Amerikalı bir politikacının tespiti şöyle:
"Biz Türkiye'yi seviyoruz. Ancak Türkiye başta Irak olmak üzere yeni bölünmelere yol açacak bir girişimde bulunursa bu bölge için iyi olmaz."
Bu tespiti Amerika'yı yakından izleyen bir Türk bürokrat şöyle yorumluyordu:
"Amerika'yı iyi izlemek gerekiyor. Açık açık söylemeseler de Türkiye'nin bölgede güçlenmesinden rahatsız olduklarını satır aralarından anlıyoruz. Bunu da mesela Irak'ın bölünme ihtimali üzerinden anlatıyorlar. Dedikleri şu, 'Eğer Türkiye Irak Kürtleriyle bütünleşirse Sünniler ve Şiiler ne yapacak?' Bence Türkiye'nin bölgeye bakışını tam bilmiyorlar, bilseler bu hesabı yapmazlar. Bizim de bunu iyi anlatmamız gerekiyor."