Neredeyse 50 yıldır siyasetin içinde olan Deniz Baykal'ın siyasi serüveni, gerçekten incelemeye değer.
Ecevit'le başladığı "hizipçilik"le noktaladığı "Karanlıklar Prensi" dönemi pek hatırlanmasa da yakın tarihi unutulacak gibi değil. SHP'de başaramayınca başına geçtiği CHP'yi önce "yeni sola" çevirdi olmadı, sonra "Anadolu solu" dedi o da tutmadı.
Şimdi koca partiyi getirip "Ergenekon Limanı"na demirledi. Her salı yapılan grup toplantısına bir bakın. O salonu, adeta Ergenekon ve darbe girişimcilerinin savunma arenasına dönüştürüyor.
Eminim CHP'nin içindekiler de dışında kalanlar da şaşkın durumda. Kimse ne olup bittiğini bilmediği için de bir anlam veremiyor.
Bir siyasi parti, ortada Ergenekon süreciyle, darbe girişimleriyle ilgili onlarca belge bilgi varken bu kadar kendini bağlayabilir mi?
Hukuka en başta siyasi partilerin uyması gerekiyor. Ama CHP Genel Başkanı uymuyor ve her salı o belgelerin suçladığı insanlardan daha canhıraş o belgelerin yalan olduğu kanıtlanmaya çalışılıyor.
Aynı şekilde, uzun bir süredir de CHP, Erzurum-Erzincan hattında yaşanan olaylarla yoğun ilgileniyor.
Şimdi bu ilginin geldiği nokta gerçekten sarsıcı... Önceki gün Ülke TV'de ve internet sitelerinde insanı şoke eden görüntüler yayınlandı.
CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, hukuken görüşülmesi suç olan "Gizli Tanık" la buluşuyor. Hatta iddiaya göre bir kenara koyduğu siyah çantasında da 80 bin lira para var.
Yargıtay Başsavcısı harekete geçti mi bilmiyorum ama gizli tanıklarla görüşüp haber yapmak bile suç...
Peki, CHP gibi bir partinin milletvekili neden bir gizli tanıkla görüşür?
Önce şunu söyleyelim: Gizli tanık Munzur savcılık iddianamesine göre "Erzincan'daki Ergenekon"u deşifre eden kişi...
CHP Milletvekili Ahmet Ersin, Erzincan'a gidip gizli tanıkla görüştüğü ortaya çıkınca şöyle demişti: "Görüşmedim..."
Ancak çok değil üç gün sonra Munzur'la görüştüğünü kabul etmek zorunda kaldı ve şunları söyledi: "Ben oturuyordum onlar yanıma geldi. Boşanma işi varmış, işsizmiş onlardan bahsetti..."
Davaya destek değil de ne?
Önceki gün ortaya çıkan kamera görüntüleri bu sözleri de yalanlıyor. Milletvekili Ersin, elinde çanta pastaneye gidiyor ve gizli tanıkla el sıkışarak masasına oturuyor.
Aynı masada tutuklanan başsavcı Cihaner'in avukatı, yine Cihaner'in yakın arkadaşı pastane sahibi Erdal Erdoğan da var.
Çantanın içinde ne olup olmadığı dava dosyasında yer alıyor ve kokusu daha sonra çıkacak ama burada hukuk açısından çok net suç olan bir şey var: Bir CHP milletvekillinin gizli tanıkla görüşmesi...
Görüntünün ortaya çıkmasından sonra Ersin kendini şöyle savunuyor:
"Bana gizli tanık demediler. Bir vatandaş sizinle görüşmek istiyor dediler. Gizli tanık olduğu alnında yazmıyor ki. Dolayısıyla gizli tanık olduğunu bilmiyordum."
İnanılır gibi değil. Bir siyasi partinin milletvekili bu kadar pervasız olabilir mi? Siz oraya neden gittiniz Ahmet Ersin? Cihaner davasına destek olmak için gitmediniz mi? Konuştuğunuz isimler de tam bu davayla ilgili... Cihaner'in avukatı, arkadaşı ve Cihaner'i yaktığı iddia edilen gizli tanık...
Ergenekon avukatlığına soyunan bir siyaset anlayışının varacağı nokta bu işte...
Kendine sosyal demokrat diyen bir parti, siyaset üretmeyip, toplumsal muhalefet yerine statükoya sarılırsa iktidar olabilir mi?