Başbakan Erdoğan nihayet beklenen çıkışı yaptı. Görüşme talebini reddeden CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a mektup göndereceğini açıkladı. Amacı da özellikle Kürt meselesinde CHP'nin desteğini almak...
Ne ilginç değil mi?
Düşünsenize 20 yıldan bu yana çok sayıda Kürt Raporu'na imza atan Deniz Baykal bugün ne yazık ki en demokratik adımların atılmasına itiraz ediyor.
Başbakan Erdoğan da tam bu çelişkiyi yakalamış durumda.
"Yazdıkları raporlar elimizde... O raporlarda yazılanları ve yeni gelişmeleri de ekleyerek onlara götüreceğiz ve gelin birlikte hayata geçirelim diyeceğiz. Bakalım ne diyecekler..."
Başbakan Erdoğan bir anlamda Baykal'ı kendi raporuyla sıkıştırıp "Demokratik açılım" ın içine çekmeye çalışacak. Aslında CHP'yi de rahatlatacak formül bu ama Baykal buna izin vermez. Öyle veya böyle bu çıkışı boşa çıkarmak için elinden geleni yapacak. Bu nedenle ben daha çok CHP içindeki Kürtlerin ne yapacağını merak ediyorum.
Daha önce de yazdım, CHP'nin Kürt olan etkili isimleri Mehmet Ali Özpolat, Kemal Kılıçdaroğlu, Atilla Kart ve İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, kulislerde sahip çıktıkları raporu kamuoyu önünde de sahiplenecekler mi?
Ana dille, yani Kürtçeyle seçmeli ders önerisi gelse ne diyecekler?
Kürt meselesinde adım atıldıkça bölgede "tabela partisi" haline gelen CHP'nin durumu daha da kritik bir hal alıyor.
Ramazan bayramınızı kutluyor, huzur ve barış getirmesini diliyorum.