Yeni kabine göreve başladı ama "değişimin yönü"ne ilişkin tartışma hâlâ bitmedi.
Acaba AK Parti yeniden "Milli Görüş" çizgisine mi döndü?
Ya da AK Parti'nin vaat ettiği "değişim" talebi rafa mı kalktı?
Doğrusu yeni kabineye ilişkin ilk yazımda şöyle demiştim:
"Bu kabine değişikliği bir anlamda çekirdek kadroya dönüş anlamına geliyor."
O yazıda bunun ne anlama geldiği açık biçimde ortaya konmayınca "Milli Görüş"e dönüş biçiminde yorumlandı.
Oysa bu doğru değil. Bana göre AK Parti yeni kabineye aldığı isimlerle "Milli Görüş"e değil, kuruluş felsefesine geri döndü. Yani açık ve net biçimde o görüşten kopuşu sağlayan ve kendisini en iyi ifade eden "Muhafazakâr Demokrat" çizgiyi temsil edecek isimleri öne çıkardı.
Bunun en önemli nedeni de 7 yıla yaklaşan iktidar olmanın getirdiği yorgunluk ve teşkilatlardaki çalışma disiplininin yitirilmesidir. Büyük olasılıkla önümüzdeki günlerde teşkilatlarda büyük bir hesaplaşma yaşanacak ve ardından değişim gelecek.