Önceki gün, İtalya'nın sanat kültür kenti Milano'da hüzünlü bir cenaze töreni vardı.
İstanbul Gebze'de öldürülen sanatçı Pippa Bacca (Giuseppina Pasqualino) son yolculuğuna uğurlanacaktı...
Vaftiz edildiği San Simpliciano kilisesinde son kez dostlarıyla birlikteydi. Kilisenin içi de, dışı da Pippa'nın sanatçı kişiliğine uygun biçimde düzenlenmişti...
Her şey "yeşil" di...
Yanan mumlar da, dostlarının taktığı fularlar da, çiçekler de, balonlar da yeşildi...
Hatta Milano'nun havası da yeşile çalıyordu.
Sonra hüzünlü bir müzik duyuldu.
Eskiden trompet çaldığı dostları onun yeşil bayrağa sarılmış tabutunu taşıyan cenaze arabasına eşlik ediyorlardı.
Kilisenin önü de giderek kalabalıklaşıyordu. İtalyan ve Türkiyeli barışseverler onu yalnız bırakmamıştı. Bir de Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül vardı.
Türkiye'yi temsil eden tek siyasi isim oydu. Gerçi Milano Konsolosu da ordaydı ama sivil siyaset adına Sarıgül'ün orada olması çok anlamlıydı.
Milano Belediye Başkanı Letizia Moratti'yle bir araya gelmesi, Pippa'nın ailesiyle ilgilenmesi hem İtalyan vatandaşlarının hem de İtalyan medyasının bir hayli ilgisini çekti.
Bu da birçok açıdan önemliydi.
Önemliydi çünkü Milano ile Türkiye arasında nedense talihsiz denebilecek negatif ilişkiler yaşanmıştı.
Bunun için çok gerilere gitmeye de gerek yok.
Fatih Terim'in Milan'a teknik direktör olmasıyla başlayan bir süreç bu. Bu önemli transfer önce çok sevindirdi, sonra kısa sürünce hayal kırıklığı yarattı.
Benzer bir şey Expo 2015 Fuarı'yla yaşandı.
Bu kez de Milano, İzmir'in karşısındaydı.
Bu da önce çok sevindirmiş sonra da çok üzmüştü.
Son olaya gelince...
Milanolu genç sanatçı Pippa'nın onca ülkeyi geçtikten sonra Türkiye'de öldürülmesi, belki de en acı olanıydı.
İşte Pippa'nın cenaze töreni bu acı olayı ve negatif geçmişi değiştirmek için önemli bir fırsattı.
Öyle de oldu.
Böylece Pippa, sadece yaşarken değil ölümüyle de barışa katkı veriyordu.
Mustafa Sarıgül o cenaze töreninde Milano'nun kadın belediye başkanı Moratti ile bir araya gelerek İstanbul-Milano arasında yeni bir pozitif ilişki başlatıyordu.
Elbette bu olumlu ilişkilere Pippa'nın ailesinin hoşgörülü yaklaşımını da eklemek gerekiyor.
Yeni sıcak ilişkilerin kurulmasında ailenin Türkiye'ye karşı olumlu tavrının büyük katkısı oldu.
Önümüzdeki süreçte Pippa'nın yarım kalan barış yürüyüşünün sürdürülmesi ve eserlerinin İstanbul'da sergilenecek olması bu katkıyı daha da artıracak gibi görünüyor.