Gözler Anayasa Mahkemesi'nin kararında... Mahkemenin vereceği her karar ister istemez Türkiye siyasetinin gidişini derinden etkileyecek.
Ve her olasılık siyasetin yeniden şekillenmesiyle sonuçlanacak.
Kapatma talebi benim umut ettiğim biçimde ret de edilse, kabul de edilse, her ihtimalde "yeni bir AK Parti" göreceğiz.
Kuşkusuz bu süreçten tek etkilenen AK Parti olmayacak.
Özellikle mevcut muhalefetten umudunu kesen kesimlerde çok daha büyük bir beklenti var.
TOBB'un başını çektiği "sivil" toplum örgütlerinin önceki günkü açıklamalarına tam da bu beklentiler ışığında bakmak gerekiyor.
Meslek odaları kamuoyuna "sağduyu" çağrısı yapıyor ve gerginliğin düşürülmesi için "Eğer uzlaşma istiyorsak herkes bulunduğu konumdan bir adım geri atmalı" önerisi getiriliyor.
İlk bakışta sempatik gelen bu önerinin ne yazık ki hayatta siyasi bir karşılığı yok.
Ama başka bir karşılığı var.
Olası bir siyasi harekete yeşil ışık yakmak... Önceki günkü toplantının adı konulmamış gerçek hedefi bu.
Birçok insan bu birlikteliği, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun siyasete hazırlığının ilk provası olarak yorumladı.
Aslında Hisarcıklıoğlu'nun siyasete gireceği meselesi uzun zamandır siyaset kulislerinde konuşuluyor. Ancak ailesinin siyasete sıcak bakmadığı gerçeği hep göz ardı ediliyor.
O zaman geriye bir tek soru kalıyor.
Peki, kim?
Bütün göstergeler tek bir ismi işaret ediyor; Ekonomik kriz beklentisiyle "pusuda bekleyen" eski Devlet Bakanı Abdüllatif Şener ...
Zaten mevcut siyasi partilerin önümüzdeki süreçte alternatif olmayacağını herkes biliyor.
Bilindiği için de sadece derin kulislerde değil, açık alanlarda da "sığınacak bir liman" olacak yeni bir oluşumun hesapları yapılıyor.
Bu oluşumun siyasi adı henüz konulmadı ama bana kalırsa sosyolojik adı şimdiden belli: "Yeni nesil dinozorlar hareketi..."
Bu da nereden çıktı demeyin...
Tespit şu: İslamcı-Laik gerginliğinden, AB reformlarından "yorgun" düşmüş Türkiye'ye bir süreliğine nefes aldıracak ve merkezde konumlanacak bir siyasi parti kurulmalı...
Bir anlamda rahmetli Ahmet Kaya'nın "Yorgun Demokrat"ı gibi bunlar da "yorgun Türkiye" nin "postmodern siyasetçileri" olacak...
Son dönemde Abdüllatif Şener'in çevresindeki hareketliliğin asıl nedeni de bu.
Ankara'da, İstanbul'da çok özel görüşmelerden söz ediliyor.
Görünen o ki, eğer kapatma davası açılırsa yakın siyasi tarihin ilginç simalarının da içinde yer alacağı bir siyasi çıkış hiç de sürpriz olmayacak.