İster küçük ister büyük, Marmara'da meydana gelen her deprem İstanbulluları korkutuyor. Çünkü korkulu rüyamız büyük deprem için, hala hiçbir hazırlığımız yok.
Oysa başımıza neyin geleceğini az çok biliyoruz.
Bunu biliyoruz ama bu şehri "Ölüm şehri" olmaktan kurtaracak önlemlerin alınması için de hiçbir şey yapmıyoruz.
Şöyle çevrenize bir bakın, yüzde 70'i ruhsatsız yapı ile dolu bu kentte, hangi binaya ne yapılıyor?
Bir yıl sonra yerel seçim var.
Belediye başkan adayları oy istemek için meydanlara çıkacak.
Peki, biz ne yapacağız?
Dünyanın en önemli şehrini yönetmeye aday olanlar "plan tadilatları" ile birilerine rant sağlayacak, biz de onlara oy vereceğiz. Tek yapacağımız bu mu?
"Cami-Kışla" arasında yaşanan suni gerginlikler nedeniyle meydanları dolduranlar, nedense gerçek tehlike karşısında, yani ölüm karşısında sessiz kalıyor. Nereye kadar, korka korka ölümü mü bekleyeceğiz?
Sahi, İstanbul'un sivil toplum örgütleri neredesiniz?
Bugün değilse ne zaman sesiniz çıkacak?