Yerel seçimlere hazırlık bütün hızıyla sürüyor. Siyasi partiler arasında işi sıkı tutanların başında da AK Parti geliyor.
Amacı da, genel seçimlerdeki başarısını sürdürmek ve başka partilerin "kaleleri"ni düşürerek yeni bir başlangıç yapmak.
Başbakan Tayip Erdoğan'ın genel siyasi söylemlerdeki milliyetçi ve muhafazakar yaklaşım da, belde belediyelerini kaldırma ve ilçe yapma girişimleri de, belediyelere yönelik operasyonlar da bu hazırlığın bir parçası.
Kuşkusuz AK Parti sadece dışa yönelik bir çaba içinde değil, onun kadar görünür olmasa da parti içi önlemlere de şimdiden inanılmaz özen gösteriyor.
Bu özenin bir gereği olarak da üç unsur öne çıkıyor.
Çalışmak, susmak ve parti içi kavga etmemek...
Bu üç kuralın en iyi uygulandığı kent ise İstanbul...
Şimdi sırasıyla İstanbul'da bu kuralların nasıl uygulandığına yakından bakalım.
Gerçekten İstanbul'da başta AK Parti il teşkilatı olarak olmak üzere bütün ilçelerde, beldelerde daha yerel seçimlere bir yıl kala inanılmaz bir çalışma yürütülüyor.
Bu çalışmalar yürütülürken teşkilatlarla belediyeler arasındaki "uyum" da dikkat çekiyor.
Madalyonun görünen yüzünde uyum varken, öteki yüzünde sessiz ve derinden devam eden bir "rekabet" var.
Merak edilen soru şu:
Mevcut başkanlardan kim yerini koruyacak?
Yeni belediyelere kim atanacak?
Doğrusu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dahil, kimse gelecek seçimlerde aday olup olmayacağından emin değil.
Aslında bu tespit bütün Türkiye için geçerli.
İstanbul bir prototip.
İşin daha ilginci öyle bir süreç yaşanıyor ki, "başkan" olma hayali diri tutulduğu için herkes o umutla parti çalışmalarına katılıyor.
İkinci unsur suskunluk...
Bunun en temel nedeni de belediye icraatlarına "içerden" eleştirilerin gelmesini engellemek.
Daha önce de yaşandı...
Bazı belediye başkanları ile parti teşkilatları arasında ciddi kopukluk vardı.
Ama şimdi içeriden "eleştiri" gelmemesi için özel özen gösteriliyor.
Amaç kavgasız kongre!
Bununla at başı götürülen bir başka uygulama da parti içi muhalefet yapılmasına zemin yaratmamaktır.
Zaten çok cılız kalan parti içi muhalefetin, yerel seçimlere kadar olası küskünleri safına çekmemesi için de devreye "ilçe kongreleri" sokuldu.
Bir partili şöyle diyor:
"Bu seferki yerel seçimlerde, bugüne kadar siyasi literatürde görülmeyen bir teknik uygulanıyor. Seçimlere birkaç ay kala AK Parti ilçe kongrelerini yapıyor. Yani insanları seçilme yerine kendi iç dengelerine fokuslatıyor. Amaç, ilçe kongrelerini kavgasız ve muhalefetsiz yapabilmek. Herkes başkanlık beklentisi içinde olacağı için bırakın ayrı liste çıkarmayı sesini bile çıkarmayacak."
Gördüğünüz gibi AK Parti, yerel seçimlere hazırlanırken işi şimdiden sıkı tutmaya çalışıyor.
AK Parti, özellikle İstanbul'da işi sıkı tutuyor; çünkü sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi değil ilçe belediye başkanlıkları da çok önemli.
İstanbul'da 8'i yeni ve her biri Anadolu'daki bir ilden daha kalabalık ve etkin 40 ilçe var.
Bu nedenle de AK Parti Genel Merkezi'nin, daha doğrusu Genel Başkan, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gözü ve kulağı İstanbul'da.
Onlar İstanbul'u sürekli "gözaltında" tutarken İstanbul da onlardan gelecek haberi bekliyor.
Kimin aday olacağına bir anlamda Ankara karar verecek.
Peki, durum ne?
Onu da bir sonraki yazıda anlatalım...