Tam on yıl önce Türkiye'nin düşünce ve tartışma hayatına Abant Platformu adlı bir kuruluş girdi.
Fethullah Gülen'in destek verdiği Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı bünyesinde kurulan Abant Platformu, kısa sürede Türkiye'de birçok ilke imza atan bir sivil toplum örgütü oldu.
Farklı aydın çevreleri bir araya getirdi.
Dünyanın ve Türkiye'nin temel sorunlarını tartışma platformuna taşıdı.
Ve bu yaklaşımı ilk kez yurtdışına taşıyarak küresel bir platforma dönüştü.
Paris'te "Algılar ve Gerçekler", Kahire'de "İslam, Batı ve Modernleşme" sorunları ele alınarak önemli bir adım atıldı.
Gerçekten de son on yıl içinde hem Türkiye'nin hem de dünyanın gündeminde olan ve insanlığın çözüm bekleyen birçok sıkıntılı konusu tartışma masasına yatırıldı ve enine boyuna tartışıldı.
Bu tartışmalarda Türkiye toplumunun yetiştirdiği farklı görüşlere sahip onlarca bilim adamı, aydın fikirlerini anlatma fırsatı buldu.
Aynı yaklaşımın bir sonucu olarak geçen yıl da "Tarihi, Kültürel, Folklorik ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik" tartışıldı.
Bu yılın konusu ise Kürt Sorunu ...
İlk kez Abant Platformu Kürt meselesini tartışma gündemine taşıyor. 28-29 Mart 2008'de Diyarbakır'da düzenlenecek "Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak" üst başlıklı toplantıya yine ilginç isimler katılıyor.
Kürt sorununun tarihsel arka planından, günümüzün küresel dünyasındaki yerine kadar birçok şey ele alınıp tartışılacak.
Ama bu tartışmanın belki de en ilgi çekici yanı, Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'nin "Kürt siyasetinin eleştirisi" yle, gazeteci yazar Ümit Fırat'ın "Türk siyasetinin eleştirisi" konuları olacak.
Çözüm üretmesi gereken siyasetin sustuğu bir zeminde aydınların, bilim adamlarının devreye girerek bu beklentiye bir cevap araması, belki de siyasetin nefes almasına ve dönüp soruna bakmasına vesile olur.
Türkiye'nin buna çok ihtiyacı var.