İstanbul'un da iki yüzü var. Bir yüzü sıkıntılı ve sorunlu... Ulaşım saç baş yolduruyor. Dereleri ıslah edilmemiş, altyapısı problemli. Modern yerleşim yerlerinin yanı başında hala arıtma sistemi yok.
Ve en önemlisi deprem korkusu sürüyor. Öteki yüzünde ise "dinamizm" var...
Türkiye'yi dünyaya taşıyan İstanbul'da inanılmaz bir gelişme yaşanıyor. Kendini yeniliyor, yeni semtler kuruluyor, yeni parklar açılıyor ve yeni yatırımlarla "dünyanın ilgi odağı" oluyor.
Bir yanda kentsel dönüşüm projeleri, öte yanda iki kıtayı deniz altında buluşturan metro inşaatı devam ediyor.
Daha da önemlisi kentin yenilenmesine ivme kazandıracak yeni projeler sırada bekliyor.
Bunlardan biri de İstanbul Seaport projesi.
Açılımı şu; İstanbul Kazlıçeşme'de deniz kenarında bulunan 470 dönümlük bir alana Kruvaziyer Liman ve Deniz turizm tesisleri kuruluyor.
Bir anlamda uzun süre Türkiye'nin gündemini işgal eden Galataport projesinin alternatifi.
Galataport projesi, kapalı kapılar ardındaki "pazarlıklar ve yanlış yer" seçimi nedeniyle gündeme gelince kamuoyu harekete geçmiş ve ihale iptal edilmişti. O gün İstanbul'un rahat nefes aldığı bir gündü.
Ama İstanbul'un daha doğrusu Türkiye'nin kruvaziyer limana ve kruvaziyer turizminden pay almaya büyük ihtiyacı vardı.
Çünkü dünyada 22 milyar dolara ulaşan bir kruvaziyer turizm pastası söz konusu.
İşte bu büyük pastadan pay almak için ortaya İstanbul Seaport projesi çıktı.
Proje, Kruvaziyer Limanı, Mega Yat Limanı ve Yat Limanı olmak üzere üç ana eksen üzerine kurulu.
İçinde beş yıldızlı oteller, alışveriş merkezleri, kongre ve fuar alanları da var.
Amaç; İstanbul'u kruvaziyer ve yat turizmi açısından Home Port (başlangıç ve bitiş limanı) olarak deniz turizm sektörünün merkezi yapmak.
Rönesans ve Koçhan Ortak Girişim Grubu tarafından yapılacak olan İstanbul Seaport, yaklaşık 4 milyar dolarlık bir yatırım.
Proje tamamlanıp işletmeye açıldığında 52 ayrı sektörde 75 bin kişiye yeni iş imkanı sağlayacak.
Türkiye'nin önde gelen bilim adamlarının danışmanlık yaptığı İstanbul Seaport, sadece İstanbul'un değil bölgenin kaderini etkileyecek devasa bir proje.
İşte günlük yaşamdaki sıkıntılar nedeniyle sürekli şikayet ettiğimiz ama aynı zamanda Türkiye'yi dünyaya taşıyan İstanbul'da böylesine önemli işler yapılıyor.
Belki de bu projelerin hayata geçmesiyle İstanbul dalga dalga değişecek ve Barselona, Napoli gibi daha yaşanabilir bir kent olacak.
İstanbul, sıkıntı kadar umut da veriyor.