Önceki gün İzmir Enternasyonal Fuarı'nda düzenlenen "Söyleşi" programının konuğuydum. Bu program, uzun yıllar önce gittiğim Türkiye'nin ilk ve en büyük fuarını bir kez daha görme fırsatı verdi.
İzmir Fuarı, Türkiye'nin ekonomik rotasının çizildiği 1. İzmir İktisat Kongresi'nde bizzat Atatürk'ün öngörüsüyle temeli atılmış bir fuar...
Özel sektörün bu alana girişi neredeyse 60 yıl sonra gerçekleşti.
1946'da uluslararası olan İzmir Fuarı, Türkiye'yi dünyaya taşıyan en önemli platformlardan biri. Bu yıl 76'ncısı gerçekleştirilen fuara, yerli yabancı tam 1091 firma katılmış. İnşaattan ulaşıma, bilgi işlemden tekstile, aklınıza gelebilecek pek çok ekonomik aktöre girdi sağlayan bir organizasyon.
Bizde nedense daha çok fuarın eğlence ve etkinlik yanı ilgi çekiyor. Oysa İzmir Enternasyonal Fuarı 16 farklı ürün grubuna sergileme, iş bağlantısı ve satış olanağı sunuyor.
Daha önemlisi Türkiye'nin gelişme dinamiği KOBİ'lere öncelik vermesi.
Tabii fuar sadece ticari açıdan değil, dış politika, turizm ve ülke tanıtımının gelişmesine de ciddi katkı sağlıyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, fuarın ekonomik yanının ön plana çıkması için elinden geleni yapıyor.
Eski yıllardaki kadar olmasa da İzmir Fuarı, İzmirlilerin sosyal hayatında hala etkisini koruyor.