Turizmle türbanı bir araya getiren "Tatil köyünde 'türbanlı' olmak" başlıklı yazımız, toplumun her kesiminden ciddi tepki aldı. Kimi öfkesini, kimi demokratik yaklaşımını dile getirdi.
Ortaya çıkan şu, görmezlikten gelinse de Türkiye'de çok geniş bir kesim " Türban mağduru"
Ama aynı zamanda bir başka gerçek daha var; birileri karışmasa toplum sağduyusuyla bu yasakları eninde sonunda aşacak. Ve kendi tecrübesiyle yeni bir "ortak yaşam" yaratacak.
Bunu en güzel biçimde yine turizm alanında görüyoruz. Bir bölümünde "yasak" yaşansa da çoğunluk özgürlükten yana. Sözünü ettiğimiz yazıya ilk tepki gösterenlerden biri de bir turizmci.
Önceki gün Antalya Kemer'de bulunan Simena Sun Clup Hotel'in yöneticisi Alaattin Kuday aradı. Kuday sadece turizm sektörünün değil, politika dünyasının da yakından bildiği bir isim. Turizm alanında "yasakçı bir zihniyetin" olmaması gerektiğini söyleyen Kuday, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
"Bunu yapan otelleri şiddetle kınıyorum. İnsanları kıyafetine göre ayırmak ticarette kabul edilmez birşey. Hizmet sektöründe müşteri ayrımı olmaz. Benim otelimde türbanlı da türbansız da çok rahat kalıyor, havuza da giriyor. Başımızın üstünde yerleri var."
Oteline dünyanın dört bir yanından turist geldiğini söyleyen Kuday, sözlerini şöyle sürdürüyor.
"Burada farklı medeniyetler buluşuyor. Kendi insanımızı nasıl dışlarız? Bunu yapanların bence kendine saygısı yok."