AK Parti'nin seçim başarısında iktidar döneminde yaptığı icraatların, ülkede sağladığı istikrarın, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan gerginliğin katkısı olduğu tartışılmaz.
Ama büyük oy farkını bunlar açıklamaya yetmiyor. Başka önemli etkenler de var.
Bunlardan biri AK Parti'nin toplumun her kesimini kucaklayan "barış umudu" yaratmasıysa, diğeri de "toplumda karşılığı olan adayları" seçmesiydi. Hem barış umudu, hem de iyi aday seçimi AK Parti'yi zafere taşıdı.
Bu açıdan en çarpıcı örnek Ağrı. AK Parti'nin 5 sıfır yaptığı illerden biri Ağrı. Bir önceki seçimde Ağrı'daki tablo şöyleydi.
DEHAP yüzde 35. AK Parti yüzde 18.
22 Temmuz seçimlerinde ise tablo tam tersine döndü ve inanılmaz bir fark ortaya çıktı.
AK Parti yüzde 63, DTP'nin bağımsız adayı ise sadece yüzde 12.
Peki bu farkı yaratan neydi? Bu farkın önemli bir nedeni hiç kuşkusuz AK Parti'nin birinci sıra adayının Eski Sağlık Bakanı Doç. Dr. Yaşar Eryılmaz olmasıydı.
Eryılmaz, Ağrı'yla özdeşleşen toplumun güvenini kazanan deneyimli bir isim. Turgut Özal'ın önerisiyle girdiği 1987 seçimlerinde de benzer bir sonuç elde etmişti. 3 Kasım 2002'den sonra siyasete ara verdi ve hiçbir arayışın içinde olmadı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önerisiyle yeniden siyasete döndü ve gerçekten dönüşü muhteşem oldu.
Yaşar Eryılmaz örneği aslında aday seçiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Yeni kabinede de görev alması beklenen Eryılmaz'ın bu başarısı milletin vekili olmaya aday olanlara çarpıcı bir örnek.