Bu seçim sürecinin zor bir süreç olacağı belliydi.
Birleşme projeleri zorlama da olsa istenen sonucu yaratamadı.
İş eskilerin deyimiyle "şirazesinden" çıktı.
Baksanıza, düne kadar aktif olarak merkez sağda yer alan biri, partisi dağılır dağılmaz anında bir başka partinin listelerinde yer bulabiliyor.
Bu hızlı geçişleri "İdeolojiler bitiyor" yaklaşımıyla açıklamak hiç inandırıcı gelmiyor.
Buradan nasıl bir siyasi manzara çıkacak doğrusu kestirmek çok güç.
Önceki akşam CHP Parti Meclisi toplantısı vardı.
Genel Başkan Deniz Baykal'ın konuşmasıyla başlayan toplantıda ciddi bir gerilim yaşanmadı ama beklenen heyecan da yoktu.
Nasıl bir yol izleneceğinin ipuçları önceden ortaya çıktığı için herkes ne olacağını az çok biliyordu.
Ama yine de şaşkınlık yaşayanlar oldu.
Listelerdeki yerlerini beğenmeyenler, izlenen merkez sağa açılma politikasına tepki duyanlar itiraz etti.
Bunlardan biri de GazeteciÖğretim Görevlisi Örsan Kunter Öymen'di.
İstanbul 1. Bölge 14. sıraya konulan Öymen bu durumu şöyle değerlendirdi:
"O sırada olmamın doğru olmadığını ve kibarca benim tasfiye edilmem olduğunu söyledim. Genel başkan ise öyle bir şey olmadığını, milletvekili olmadan da partiye katkı yapılabileceğini söyledi."