Siyasette son bir ayda gerçekten önemli gelişmeler yaşanıyor. Özellikle farklı siyasi görüşler arasındaki geçişler, yeni bir siyasal yapılanmaya doğru gittiğimizi gösteriyor.
Bunun en çarpıcı örneği de Demirel'e, Baykal'dan teklif götürülmesiydi.
Birkaç gün önce bunu yazdığımda birçok insan şaşırdı, "Gerçekleşmesi mümkün değil, doğru değil" diyenler oldu. Hatta Demirel bile gazetecilerin sorusu üzerine şöyle diyordu:
"Her lafa inanmayın canım. Bu suali sormamanız lazım..."
Peki sonunda ne oldu?
Gelişmeler bizi doğruladı.
Dün sabah saatlerinde Demirel'in Güniz Sokak'taki evinde önemli bir konuk vardı.
İlk kez www.hurhaber.com haber sitesinin Türkiye'ye duyurduğu bu konuk, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal' dan başkası değildi. Baykal'ın Demirel'in evine neden gittiği açıktı.
Baykal, son 40 yıla damgasını vuran bir siyaset duayeninin yeniden siyasete dönmesini istiyordu, hem de CHP sıralarından.
Bu siyasi tarihimiz açısından bir ilkti ve taşları yerinden oynatacak bir girişimdi.
Düşünsenize 40 yıl boyunca birbirine rakip olan iki partinin iki önemli ismi buluşuyor ve birlikte bir karar almaya çalışıyor. Bu, siyasetin değişik bir rotaya girdiğini gösteriyor.
Peki görüşme sonucunda ne oldu?
Baykal ve Demirel arasında son dönemde, bilinenin ötesinde bir yakınlık kurulduğu kesin. Görüşme ayrıntıları ortaya çıkmasa da Demirel'in Baykal'ın teklifine teşekkür ederek kabul etmediği ve Baykal'a "Bu kaostan Türkiye'yi ancak senin gibi bir devlet adamı kurtarabilir, dualarım ve gönlüm seninle" yönünde mesajlar verdiği biliniyor.
Her ne kadar Baykal görüşme çıkışında gazetecilerin sorularına yanıt verirken "Sadece ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili görüşlerini almak istedim, adaylık teklifi yok" dese de, siyasi kulislerde bu görüşme pek de böyle algılanmıyor.
Bir siyaset uzmanı durumu şöyle yorumluyor:
"Yarın listeler açılanacak. Yani yeni bir isim eklenmesi için son günler. Baykal'ın, Demirel'in Türkiye değerlendirmesini dinlemek için son günü beklemesi biraz garip değil mi?"