Seçim sürecine girildi ve vakit giderek daralıyor.
Vakti iyi değerlendirmek zorunda olanlar sürekli arayış içinde.
Kimi yeni bir oluşum peşinde, kimi de mevcut yapılardan yeni bir sinerji yaratacak parti yaratmayı hedefliyor.
Bunları umutlandıran da hâlâ iktidar karşısında güçlü bir yapının yaratılamaması.
Peki böyle bir ihtimal var mı?
"Çıkmamış candan umut kesilmez" misali hâlâ böyle bir ihtimalin var olduğunu söyleyenler var.
Bunlardan biri de Mesut Yılmaz'ın başını çektiği yeni oluşum hareketi.
Bu hareketin içinde Celal Doğan ve Hikmet Çetin gibi sosyal demokrat kesimin etkili isimleri de var.
Geçen hafta İstanbul Ceylan Otel'de Celal Doğan, Hikmet Çetin ve bir grup iş adamı bir araya geldi.
Masada bu grubu ilginç kılan bir isim daha vardı.
Kim mi?
Hemen söyleyelim, İrfan Karakaş ...
Doğrusu bu isim ilk bakışta sizlere bir şey ifade etmese de bana çok şey ifade ediyor.
Nedenini söyleyelim; İrfan Karakaş, merkezi İstanbul'da bulunan ve açık hava reklamcılığı yapan bir şirketin ortağı.
Kendisini bir kaç kez özellikle de "Deprem konteynerleri" nedeniyle bu köşede konuk etmiştik.
Şimdi yeniden masaya dönelim.
İrfan Karakaş'ın sosyal demokrat kesimin iki ağır topuyla aynı masayı paylaşmasını ilginç kılan iki önemli özelliği var.
Bunlardan biri Medya Pano şirketinde Albayrak Ailesi'nin ortağı olması diğeri de eski başbakanlardan Mesut Yılmaz' la yakınlığı.
Ama asıl ilginç olan İrfan Karakaş'ın pozisyonu.
Konuşulanlara göre Karakaş yeni hareketin koordinatörü konumunda.
İlginç değil mi?
Uzun süredir Albayraklar'la AK Parti yönetimi arasında soğuk rüzgârlar estiği biliniyor.
Acaba İrfan Karakaş'ın bu rolü AK Parti'ye bir uyarı mı yoksa sadece hemşehrilik dayanışması mı?
Bazen siyaset kulislerinin perde arkasında planlananlar gerçekleşmese de ilgi çekiyor.
Şimdi anlatacağımız da böyle bir siyasi kulis.
Genç Parti'nin bu dönem ne yapacağı merakla bekleniyor.
Acaba oy alacak mı?
Ya da kimlerle ittifak yapacak?
Konuşulanlara göre kimse Genç Parti ile birlikte görünmeyi göze alamıyor.
Tam tersine onların da belli partilere ilişkin "kırmızı çizgileri" var.
İşte Genç Partililer'in ittifak arayışları bu çerçevede sürüyor.
Zaten Emin Şirin de son konuşmamızda aynen şöyle diyordu:
"Biz bölük pörçük partilerin içinde olamayız. Bizim ittifaktan anladığımız iktidara alternatif olacak bir parti yaratmak."
Bu gerçeğe rağmen geçtiğimiz günlerde ilginç bir görüşme Genç Parti kulislerini dalgalandırdı.
Denilenlere göre bir zamanlar Cem Uzan'a çok yakın olan ve son zamanlarda yine köşe yazmaya başlayan bir isim, eski Başbakan Tansu Çiller'den Cem Uzan'a "selam" götürdü.
Kulislerde bu "selam" ın sadece sıradan bir selam olmadığı ve AK Parti'ye karşı daha "sert bir ittifak" yaratılmak için gönderildiği konuşuluyor. Hatta ortak bir "görüşme" talebi de dile getirildi...
Bu "sert ittifak" arayışının bir ucunda Çiller, diğer ucunda Cem Uzan merkezinde ise Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu var.
Daha doğrusu böyle olması arzulanıyor.
Peki bu tür bir ittifak mümkün mü?
Cevabını yine Emin Şirin veriyor:
"Bu mümkün değil. O gazeteci görüşmüş. Selamını da getirdi. Ama bizim öyle bir niyetimiz yok. Bizim adımıza kulis yapmaya ne yetkisi var ne de hakkı. Bizim eski siyasilerle hiçbir alakamız yok. Erkan Mumcu ile de kesinlikle görüşmeyiz."
Gördüğünüz gibi siyaset kulislerinde herkesin gönlünde başka bir aslan yatıyor.
Ve zaman da giderek daralıyor.