Gündem, kuşkusuz Türkiye'yi sarsan Hrant Dink cinayetiyle ilgili gelişmelerle yüklü.
Ancak bu, seçim sürecine giren Türkiye'de siyasi arayışların ertelendiği anlamına gelmiyor.
Özellikle klasik sağ ve sol merkezde farklı birliktelik arayışları sessiz de olsa sürüyor.
Bu açıdan siyaset kulislerinde cevabı en çok merak edilen soru şu;
"DYP ile Anavatan arasında neler oluyor?"
Aylardır siyaset kulislerinde iki partinin birleşme beklentisi sürerken, son dönemlerde ilişkilerin gergin bir noktaya gelmesi umutları bir hayli zayıflattı. Bu nedenle dikkatler şimdi bir başka cepheye çevrildi.
Erkan Mumcu-Tansu Çiller ilişkisine...
İlk adımını bir süre önce kaleme aldığımız bu ilişki, son dönemdeki siyasi gelişmeler açısından ciddi dönüm noktası olacak gibi.
Çünkü bu görüşmenin neyi hedeflediği açıklanmasa da bir "siyaset stratejisi" olarak planlandığı kesin.
Öncelikle hedefi de belli: Anavatan Partisi üzerindeki Mesut Yılmaz gölgesini dağıtmak.
Bir siyasetçi şöyle diyor:
"Bir ara hızla yükselen Anavatan Partisi, Mesut Yılmaz'ın tekrar döneceği söylentileri yüzünden yavaşladı. Bu, parti içinde yeni huzursuzlukların baş göstermesinden de belli."
Doğrusu bir süre önce kaleme aldığımız Mumcu-Çiller görüşmesinin Anavatan Partisi içinde bir tartışma yaratacağı belliydi ama bu kadar sert geçmesi şaşırtıcı oldu.
O toplantıda Mesut Yılmaz'a yakınlığıyla bilinen Nejat Arseven şöyle diyordu:
"Siz zamanında Mesut Yılmaz'a 'Bırakın ben geleyim' demiştiniz. Şimdi aynı şeyi ben size söylüyorum."
Mumcu'nun buna cevabı bir hayli ağır oldu:
- "Ben bunu kendi irademle söyledim. Ama sen, birinin kuklası olarak söylüyorsun. Burası kukla tiyatrosu değil."
Mumcu'nun kimi kastettiği açık. Bu tartışma aslında Anavatan'ın, Yılmaz'la yollarını net bir biçimde ayırdığı anlamına geliyor.
Ancak bu hazır cevaplılığı ve ilişkiyi noktalayan konuşması Erkan Mumcu'yu bir adım öne geçirse de parti içindeki huzursuzluğu gidermeye yetmiyordu. İşte bu nedenle kulislerde Mumcu'nun radikal bir karar alması gerektiği konuşuluyor.
Bir siyasetçi şöyle diyor:
"Bir an önce olağanüstü kongre kararı alınmalı. Çünkü Erkan Mumcu'nun güven tazelemesi gerekiyor. Aksi halde pusuda bekleyen Yılmaz'ın gölgesinden kurtulması zor."
Mesut Yılmaz'ın ne yapacağına gelince...
Yeni oluşum çabası nasıl sonuçlanır bilinmez ama Rize'den bağımsız adaylığını koyacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Görünen o ki, merkez sağda adeta statükoya dönüşen iki partili ve çok parçalı yapıyı yeni bir mecraya akıtmadan bir çıkış yapmak şimdilik pek mümkün değil.
Ama sürprizlere de hazır olmak gerekiyor...