Siyasette yine ilginç gelişmeler yaşanıyor. Ülke "derin devleti" tartışırken siyasetin "derin" kulislerinde "ince hesap"lar yapılıyor.
Kimi "ittifak", kimi "birleşme" kimi de "adam toplama" peşinde...
Aslında süre de giderek daralıyor.
Doğrusu AK Parti ve CHP dışında kalanların pek vakti de kalmadı.
Ne yapacaklarsa önümüzdeki bir iki ay içinde yapacaklar. Sonrası yok.
Şu sıralar en "ince hesabı" ise hiç kuşkusuz AK Parti yapıyor.
İktidarda 5. yılına girmesine rağmen gündemi hep elinde tutan AK Parti, başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin 81 ilinde toplumun nabzını tutacak önemli bir çalışmaya imza atıyor.
Ve bugüne kadar hiçbir partinin yapamadığı yaklaşık 100 bin kişilik bir anket yaptırıyor.
Bu gerçekten de bugüne kadar yapılmamış büyük bir anket çalışması.
Anketi AK Parti'ye yakın Denge, Anar ve Pollmark araştırma şirketleri yürütüyor.
Maliyetine gelince...
Bu da ciddi boyutlarda bir rakam.
Tam bir milyon dolar.
Peki AK Parti bu parayı neden böyle bir araştırmaya veriyor?
İşin uzmanı şöyle anlatıyor:
"Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru gidilirken Tayyip Bey, işi sağlama almak istiyor. Bu tür bir çalışmayı bugüne kadar hiçbir hükümet yapmadı. Geçmiş iktidarlar da yapmadı. Tayyip Bey'in araştırmacılığa özel ilgisi var. Parti yöneticilerinin verdiği bilgilere doğrudan inanmaz. Doğrulatmak için bu tür araştırmalar yaptırır."
Araştırmalarda hem hükümetin hem de yerel yönetimlerin performansını ortaya çıkaracak sorular var.
Örneğin...
Hükümetin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
Seçim olsa oyunuzu kime vereceksiniz?
Belediye başkanının çalışmalarını beğeniyor musunuz?
Belediyenin en önemli problemi nedir?
Belediye başkanını temiz ve şeffaf yönetim açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
***
Önümüzdeki bir ay içinde sonuçları ortaya çıkacak bu araştırmayla hem genel siyasi tablo görülecek hem de cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası AK Parti'nin "siyasi yol haritası" çizilecek.
Çünkü elde inanılmaz bir veri bankası olacak.
Bunun ne anlama geldiğini işin uzmanı şöyle değerlendiriyor:
"Bu önemli bir iştir. Bana göre bu çalışma, AK Parti'nin hareket kabiliyetini geliştirme ve strateji oluşturma yeteneği diğer siyasi partilerin fevkalade önünde olduğunu gösteriyor. Aslında bu ekip yıllardır bilgiyi iyi yönetti. Şimdi de iyi yönetecekleri görülüyor. İlk bilgisayarı Türk siyasi hayatına Refah Partisi soktu. Okul önünde seçmenlere ilk yardımı Refah Partisi yaptı. İlk seçmen listelerini bilgisayarlara yine onlar soktu."
Seçim sathına girildiğinde AK Parti'nin elini güçlendirecek bu çalışma aslında sadece bir nabız yoklama değil.
Aynı zamanda halkın siyasette kimleri temsilci olarak görmek istediği ve ne beklediği konusunda da bilgi verecek.
Peki iktidar partisi bunları yaparken muhalefet partileri ne yapmalı?
Bu sorunun cevabını da deneyimli bir siyasetçi veriyor:
"Eğer iktidar partisi 100 bin kişi ile bu işi yapıyorsa, muhalefet bu işi minimum 50 bin kişi ile yapmak zorunda. Ve ekipleri iktidardan çok daha iyi organize etmeli. Aksi halde iktidar partisi, oluşturacağı politika, kuracağı kurgu, atayacağı bölgesel isimlerle milletin önüne çok daha hazırlıklı çıkacak. Bu da muhalefeti zor durumda bırakır."