Önceki gün Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün annesi yaşama veda etti. Cenazesi dün Şişli Camii'nden kaldırıldı.
Cenaze namazında inanılmaz bir kalabalık vardı. Genç siyasetçiye başsağlığı dilemek isteyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu. Bu kalabalık nedeniyle bir çok kişi ona ulaşamadı bile.
Cenaze törenine siyaset, iş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri de katıldı. Siyasi liderlerden sadece DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın katıldığı cenaze törenine CHP üst yönetiminden kimsenin katılmaması dikkat çekti. CHP'den sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkan Vekili Kemal Akar vardı.
Siyaset dünyasından görebildiğimiz ilginç isimlere gelince...
Eski Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan, eski Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı, CHP milletvekilleri Prof. Dr. Mehmet Tomanbay, Hasan Aydın, Sefa Sirmen, Bülent Tanla, SHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, Ali Müfit Gürtuna, İlhan Kesici, Celal Doğan, DYP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, DYP İstanbul İl Başkan Faik İçmeli, DYP eski il başkanı Süleyman Soylu..
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da oradaydı. CHP'den ise tek ilçe belediye başkanı yoktu.
Tabi bu kadar siyasetçinin bir araya geldiği ortamda siyasetten söz etmemek mümkün değil.
Bu açıdan hem gazetecilerin hem de siyasetçilerin ilgi odağındaki isim Hüsamettin Özkan'dı. Özkan'a siyasette ne yapacağı sorulduğunda cevabı kısa oldu:
"Fırtınalı ortamlarda siyasete girmek doğru değil. Bu hesabı yapmadan çıkanların sonunu herkes gördü. Önümüzdeki bir yıl içinde çok şey olabilir. Buna halk karar verecek."
CHP Milletvekili Sefa Sirmen ise Ankara'dan umudunu kestiğini söylüyor ve şöyle diyordu:
"Ankara siyasetini noktalıyorum. Taş yerinde ağırdır. Kocaeli beni bekliyor."
Cenazeye CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın katılıp katılmayacağı da çok konuşuldu. Çoğunluğun görüşü aynıydı:
"Bir insanın en acı günü. Böyle bir günde Deniz Bey burada olmalıydı."
Gerçekten de Sarıgül'ün en acı günüydü. Bu acı günde bile gördüğünüz gibi meslek insanın yakasını bırakmıyor. Gazetecilik böyle bir şey işte...
Annesizliğin nasıl bir yalnızlık yarattığını daha yeni yaşayan biri olarak sevgili arkadaşım Mustafa Sarıgül'ün acısını paylaşıyor, ona ve yakınlarına başsağlığı diliyorum.