Rize'nin siyasi yaşamımızda ne kadar etkili bir il olduğu tartışılmaz. Sadece son 15 yıllık siyasi tarihimiz bile bu gerçeği açık açık gösteriyor.
Bu kısa ülke tarihinde bile Rize iki başbakan çıkardı. Biri Çayelili Mesut Yılmaz, diğeri de Güneysulu Recep Tayyip Erdoğan.
Kuşkusuz Rizeliler iki başbakan çıkarmakla da her zaman övündüler. Haksız da sayılmazlar.
Ama şimdi durum değişti.
Önceki gün Rize'nin kurtuluşunun 88. yıldönümü İstanbul'da iki ayrı yerde kutlandı. Birini Rize Vakfı Başkanı Orhan Keçeli, Türker İnanoğlu Maslak Show Center'da diğerini de Rize Dernekleri Genel Başkanı Hasan Ekşi Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenledi.
Her iki geceye de İstanbullu Rizeliler büyük ilgi gösterdi. Maslak'ta Anadolu Ateşi, Bostancı'da ise çok sayıda sanatçı sahne aldı.
Herkesin gözü doğal olarak Rizeli Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı aradı. Özellikle de Bostancı Gösteri Merkezi'ni dolduran 3 bine yakın Rizeli bu beklenti içindeydi. Çünkü, Başbakanın geleceği bildirilmiş, onun için de gerekli önlemler alınmıştı.
Ne var ki, Başbakan Erdoğan, Rizeliler'in İstanbul'da düzenlediği iki geceye de katılmadı. Bu gelişme, binlerce Rizeli'yi 'üzdü' ama yine de başbakanın yoğunluğu olabileceği gerekçesiyle 'sitem' etmediler.
Ertesi gün işin rengi değişti.
Başbakan Erdoğan, sadece bir gün sonra Siirtspor'un İstanbul Grand Cevahir Otel'de yapılan gecesine katıldı. Rizeliler şaşkındı ve gerçek anlamda 'hayal kırıklığı' yaşadılar.
Kimi isyan etti, kimi öfkelendi. Kimi de bu 'öfkeyi' içine atarak yaşamadı ve ilginç bir çıkış yolu buldu.
Çünkü, Rizeliler ne de olsa Karadenizli. Öyle 'hayal kırıklığı' içinde kara kara düşünecek değillerdi. Hemen kıvrak zekalarıyla bu 'hayal kırıklığı' ndan çıkışın çözümünü ürettiler.
Bir Rizeli bu fıkra gibi çıkışı şöyle anlatıyor:
"Biz artık Rize'den başbakan çıkmasını istemiyoruz. Daha önce Mesut Yılmaz gecelerimize gelmezdi. Gelmemesinin neye mâl olduğunu gördük. Son dönemlerde gelmesi bile onu kurtaramadı. Şimdi yeni Başbakanımız Tayyip Erdoğan da gecelerimize katılmamaya başladı. Biz de bu durumda yeni bir formül peşindeyiz. Karadeniz'e 'enişte Başbakan' arıyoruz. Baksanıza enişte olunca hiçbir gece kaçmıyor."
