DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Antalya mitinginden sonra gazetecilerle akşam yemeğinde bir araya geldi. Biz de o yemeğin ardından Ağar'la bir söyleşi yaptık.
Söyleşinin ana ekseninde kuşkusuz Mehmet Ağar ve DYP vardı. Sokaktaki insana yönelttiğimiz, 'DYP'de sizi çeken ne?' sorusunu bu kez biraz değiştirerek Ağar'a sorduk. "Sizi farklı kılan ne? DYP'ye niçin oy versin vatandaş?"
İşte Ağar'ın cevabı:
"Samimiyet ve güven. Biz söylediklerini yapan bir iktidar olacağız. Yapmayacaklarımızı söylemeyeceğiz. DYP bugünün Türkiye'sinde herkesin iktidarın gücü karşısında ezildiği bir noktada sokağa çıkan, itiraz eden bir kadroya ve geçmişe sahip. DYP son 25 yılda çok ağır bir travma geçirdi. Demokrasi dışı müdahalelerle meclis dışında kaldığı dönemler oldu. Sonra siyaseti tümüyle dejenere eden gelişmelerden DYP de nasibini aldı.
Şimdi yeniden kendini yaratıyor. Hakları, özgürlükleri öne alan, demokrasi, hukuk ve kalkınmacı anlayışı olan, ezilen kesimlere sahip çıkan ve dünyayı okuyan bir parti konumunda."
Türkiye'de eski deyimle 'merkez sağ'ın sahibi hala belirsiz. Birçok parti kendini bu alanın sahibi ilan ediyor. Yapılan kamuoyu yoklamalarında da henüz bir netleşme görülmüyor. Bu gerçeği DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'a soruyoruz. Ağar'ın cevabı kısa oluyor:
"Buna halk karar verecek, Gerçek, halkın arasında biliniyor."
Demokrasi konusuna özel vurgu yapan Ağar, söz parti içi muhalefete ve lider sultasına gelince yine net konuşuyor.
"Muhalefet kongre dönemlerinde olur. Kongre bittiğinde muhalefet dışa karşı olur. Aksi takdirde bunun bir karşılığı olmaz. Kaldı ki bizim kapımız ve telefonumuz açık. Eleştiriniz varsa parti içinde yapın. Liderlik konusuna gelince, ben siyaseti milli bir görev gibi görüyorum. Şunu da açık açık söylüyorum: Ben başbakan olduğumda bir dönem yapacağım. En radikal tedbirleri alıp Türkiye'yi darboğazdan çıkardıktan sonra kendimi millete teslim edeceğim."