Picasso Türkiye'de. Adını Nazım Hikmet'e verdiği destek ve Guernica tablosuyla duyduğum ünlü ressam, yaklaşık 30 yıl sonra bu topraklara geliyor. Gerçekten dünya çapında bir olay.
Guernica'nın fotoğraflarını 18 yaşımda ilk gördüğümde ne anlattığı konusunda bir hayli bocalamıştım. Guernica, Picasso'nun en tanınmış resmiydi. Ve 20. yüzyılın en önemli eseri olarak kabul ediliyor.
Ama resim sergilendiği dönemde kimi 'Yozlaşmış' diye niteledi, kimi de 'Anti-sosyal'
Oysa Guernica, resme bakmayı bilenler için derin izler bırakan bir tabloydu. Bunu o zaman okuduğum bir resim eleştirmeninin yazısından öğrenmiştim.
Sakıp Sabancı Müzesi'nin kapısından içeri adım attığımda ilk aradığım o tablo oldu. Ne yazık ki sergide o yoktu. Ama Avignonlu Kızlar ve onlarca başka eser vardı.
Güler Sabancı ve Sakıp Sabancı Müzesi Müdiresi Nazan Ölçer, muhteşem bir etkinliğe imza atmışlar. Daha salona girerken hem yazılı, hem de yeni teknoloji kullanılarak Picasso ve eserleri hakkında geniş bilgi veriliyor. O salondaki havayı solumak bile yeterli. Onların bu çabası daha ilk gün gereken ilgiyi İstanbullular'dan gördü. İkinci salona girdiğimde cıvıl cıvıl anaokulu öğrencileriyle karşılaştım. Öğretmenleriyle Picasso'yu görmeye gelmişler. Aramızdaki fark 30 yıl. Üstelik ben görüntü ve yazılarla tanımıştım Picasso'yu oysa onlar gerçeğini gördüler.
Türkiye'de iyi şeyler de oluyor. O iyi şeyleri yaratanlara yürekten teşekkürler...