Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

İstanbul Büyükşehir yönetiminde 'devrim'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi dün sabah saatlerinde büyük bir depremle sarsıldı. Yönetimin önde gelen iki önemli ismi sürpriz bir biçimde istifa etti. Önce genel sekreter Prof. Dr. Ramazan Evren istifa etti, ardından da Yatırımlardan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Mihmail Mangan...
İstifaların ardından şaşırtıcı bir gelişme daha yaşandı.
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İdris Güllüce'nin ' vekillik' yetkisinin alındığı açıklandı.
Bu konunun kamuoyunda ciddi sıkıntı ve tartışma yarattığı biliniyor. Birkaç kez bu köşede ' İstanbul vekaleten yönetilemez' diye yazdım. Ayrıca şunun bilinmesinde de yarar var: ' Başkan vekilliği' diye bir makam yok.
Sadece Belediye Meclisi'nde yasa gereği birinci başkan vekilliği var. Onun karşılığı da ' meclis başkanlığı'dır. Güllüce halen o görevini yürütüyor. Ancak, İdris Güllüce'nin üstlendiği ve tartışmalara neden olan ise, biraz bu döneme özgü ' imza yetkisi' de olan bir görevdi. Anlaşılan şimdi bu ' imza yetkili vekilliğe' son verildi.
Olması gereken de buydu. Çünkü, belediye başkan vekilliği temsili bir görevdir ve başkan İstanbul dışında veya hasta olduğu zaman bu görevi mecliste istediği kişiye verebilir.
Peki bu istifalar ve vekillik yetkisinin kaldırılması ne anlama geliyor? Yaşananlar ilk bakışta deprem etkisi yaratsa da, aslında olanlar 'derin' bir değişimin işareti.
Çünkü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde bir değil, birden çok ' güç odağı'nın varlığı işlerin yürümesini engelliyor ve sıkıntı yaratıyordu. İstifalar ve yetki alımıyla bu döneme son verilmesi her açıdan olumlu.

Peki
düğmeye ne zaman basıldı?
Şimdi gelelim bu noktaya nasıl gelindiğinin öyküsüne.
Yaşanan depremin öncü sarsıntıları son bir ayda çok daha yoğun hissedilmeye başlandı. Aslında başından beri varolan ' yönetim sendromu' giderek yoğunlaşmış ve sorunlar çözülemez boyutlara ulaşmıştı. Art arda patlayan tartışmalar, ulaşımda yaşanan sıkıntı işlerin tıkandığını gösteriyordu.
İşte bu noktada klasik deyimle düğmeye basıldı.
Düğmeye kim bastı?
Olayların akışı izlendiğinde dönüm noktası, geçtiğimiz hafta Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Üsküdar'daki evinde yapılan mini zirve oldu. Kulislere göre, ' mini zirve'ye İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş katıldı. Ve orada İstanbul'un kaderi masaya yatırıldı, alınması gereken acil önemler sırlandı. Önlemlerin başında da bugün deprem etkisi yaratan görev değişimi geliyordu.
İstifalar kadar önemli olan bir şey de, bu göreve kimlerin geleceğiydi. Bu konuda gün boyu çok sayıda isim kulislerde dolaştı. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevine kimin getirileceği merakla bekleniyordu. Beklenen isim çok sürmeden açıklandı: Mesut Pektaş.
Pektaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin son 9 yılında varolan en deneyimli isimlerinden biri. Afet Koordinasyon Merkezi'ndeki (AKOM) çalışmaları ve geçen yıl İstanbul'un kara teslim olmamasını sağlayan performansıyla dikkat çekmişti. ODTÜ mezunu, 4 yabancı dil bilen Pektaş'ın yabancı yatırımcıların İstanbul'a getirilmesi konusunda da etkin olduğu biliniyor.
Bu atama kararı ve istifalar İstanbul'un son bir buçuk yılda yaşadığı yönetim sıkıntısını aşma açısından da önemli bir dönemeç olarak niteleniyor.
Aslında bu adımlar çok daha önce atılmalıydı. Yine de geç kalınmış sayılmaz.
İstanbul için yeni bir dönem başlıyor. Görünen o ki, İstanbul da artık kendi 'sessiz devrim'lerine imza atacak bir sürece giriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA