Çok değil, 15 yıl önce, 'Satılık şehir Kars' haberi Milliyet gazetesinin manşetindeydi. Yoksulluk, işsizlik şehrin kimliği haline gelmiş, halk varını yoğunu satarak büyük şehirlere kaçmaya çalışıyordu.
Geceleri ıssız ve ışıksızdı, sokakları sessiz ve bakımsız, yatırım yapılmadığı için de kimsesiz bir şehirdi Kars.
Şimdi Türkiye'nin en doğu ucundaki Kars'ta bir şeyler oluyor. Geceleri ışıl ışıl, Arnavut kaldırımlı sokakları pırıl pırıl yeni bir Kars doğuyor.
Çünkü, Türkiye yavaş da olsa değişiyor. Türkiye değiştikçe şehirleri de değişiyor....
Alın Nevşehir'i, Hatay'ı...
Nevşehir'de ilk kez 'Uluslar arası Yerel Yönetimler Barış Konferansı' yapıldı ve dünyanın dört bir yanından önemli belediye başkanları o toplantıyla 'Öteki Türkiye'yi tanıdılar.
Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, Suudi Arabistan'dan gelen konuğunun şu sözlerini unutamıyor:
"Biz Türkiye'nin üç dört şehrini biliyorduk. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya. Oysa Nevşehir'i hiç bilmiyorduk. Bizden neden sakladınız Nevşehir'i."
Hatay'dan yükselen ses ise küresel dünyaya bir çağrıydı. Hatay, 'Medeniyetler Çatışması'nı körükleyenleri 'Medeniyetler Buluşması'na davet ediyordu.
Bu günlerde benzer bir etkinliğe de Kars ev sahipliği yapıyor. Rusya, İngiltere, Slovenya, Ermenistan, Azarbaycan ve İran gibi çok sayıda ülkeden 1500'ü aşkın konuk Kars Kafkas Festivali'ne katılıyor. Dahası var; Sezen Aksu, Anadolu Ateşi ve Kardeş Türküler, Kars Kalesi'ndeki konser ve gösterileriyle 'Yitik şehri' ayağa kaldırıyor.
Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, bu değişimi güzel bir kadının hastalıklarla güzelliğini yitirmesine benzetiyor ve şöyle diyor:
"Kars altyapısı, kanalizasyonu, içme suyu, asfaltı olmayan bir şehirdi. Güzel kadının eski haline dönmesi gibi Kars da artık 'iyileşiyor.' Henüz tam iyileşmiş diyemeyiz ama o yolda önemli adımlar atıyoruz."
Tıpkı Nevşehir'de Hatay'da olduğu gibi Kars'a da dünyanın önemli ülkelerinden konuklar geldi, halk oyunlarını, etkinliklerini sergilediler. En çarpıcı olanı ise Ermenistan Ekibi'ne yönelik ilgiydi. Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu bu ilgiyi şöyle açıklıyordu: "Slovenya nere Kars nere? Halklar arasında düşmanlık değil kardeşlik var. Bin yıl önce Kars Kalesi'ni zaptetmeye çalışan ülkelerin halkları bugün elele oyunlar oynuyor. Bundan daha güzel ne olabilir?"
Türkiye yarın AB ile müzakere masasına oturuyor. O masanın karşı tarafında oturanlar Anadolu'nun Avrupa Birliği ve dünya barışı için ne anlama geldiğini er geç fark edecek. Yeter ki biz elimizdeki bu değere ve çıktığımız 'demokrasi yolculuğu'na sahip çıkalım.
