Türkiye'de yıllarca eğitime ayrılan bütçenin yetersizliği tartışıldı ve hep savunma bütçesiyle kıyaslandı. Çünkü, savunmaya ayrılan bütçeyle eğitim bütçesi arasında ciddi bir fark vardı.
Peki bu ne zamana kadar sürdü? AK Parti iktidarına kadar. Özellikle son iki yılda genel bütçeden eğitime ayrılan payda ciddi bir artış oldu ve savunma bütçesinden 6 katrilyon öne geçti.
Bu da bir anlamda ' sessiz devrim'di. Geçtiğimiz hafta İstanbul'da Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı ' Masal değil gerçek, 1 yılda 1001 okul açılıyor' töreni vardı.
Aslında 1247 okul yapılmış ama 1001 Gece Masalları'na gönderme yapan bir isimle sunulmuştu. O törene katılarak eğitim alanında neler yapıldığını izlemek istiyordum, fakat özel bir nedenle katılamadım. Ama bu, eğitim alanında son yıllarda yapılanları yazmayacağım anlamına gelmezdi. Başbakan Erdoğan'ın da bu konuya basının ilgi göstermediğini söylemesiyle bir şeyler yazmam gerektiğini düşündüm ve ilk işim Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik' i aramak oldu. Bakan Çelik de söze başlarken benzer bir sitemde bulundu ve şunları söyledi:
"Bizim bu yaptıklarımızı sol bir iktidar yapsaydı, manşetlerden inmezdi ." Peki manşetlere çıkması gereken ne yapılmıştı? İsterseniz anlatalım da kararı siz verin...
Halktan eğitime yüzde yüz destek
Bakan Çelik önce genel bir yaklaşım çiziyor ve şöyle diyor: "Milli Eğitim Bakanlığı 2004 ve 2005'te bir numaralı bakanlık bütçesine sahip ve Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçesinden 6 katrilyon daha fazla. Bu durum ilk kez yaşanıyor. Tabii buna rağmen 'İstediğimiz yerdeyiz' diyemem. Türkiye'de 20 milyon öğrenci var ve bu öğrenciler için ayırabildiğimiz para yüksek öğrenim de dahil 20 katrilyon. Finlandiya'da 800 bin öğrenci var, bunun için 2005 bütçesinde ayırdıkları para 6.2 milyar Euro yani 11 katrilyon civarında. Arada ciddi bir fark var.
Biz bu farkı kapatmaya çalışıyoruz. Tabii bu 20 katrilyonla birlikte özel idare katkıları da var ve yıllık yaklaşık 1 katrilyon civarında. 1.5 yılda 'Eğitime Yüzde 100 Destek' kampanyasında halktan da 2 katrilyon gibi bir destek aldık. Bu Cumhuriyet tarihindeki en büyük ve en başarılı kampanyadır."
Devlet, halk ve yerel yönetimlerin eğitime ciddi bir destek verdiğini söyleyen Bakan Çelik, özellikle bilgisayar temini ve okul yapımı konusunda önemli bir atak içinde olduklarını belirtiyor ve şöyle diyor: "Türkiye'deki tüm okullarda bilgisayar laboratuarı ve internet ağı olacak. İş adamlarımızı arayıp 'eğitim' dediğimizde akan sular duruyor ve büyük yardımlar yapıyorlar. Aydın Doğan, Turgay Ciner, Ferit Şahenk gibi iş adamlarımızın çok önemli destekleri oldu. Bu yıl sonuna kadar 406 bin bilgisayar gönderilmiş olacak okullara."
Biblo gibi okullar
Bugüne kadar çok önem verilmeyen mimari konusunda da ciddi bir atılım içinde olduklarını vurgulayan Hüseyin Çelik sözlerine şöyle devam etti:
"Biblo gibi binalara sahip yeni okullarımız... Van'da bir örneği var mesela, insanlar müze gibi gidip o okulu geziyorlar. Başkale'den Yüksekova'ya kadar Türkiye'nin her yerine yayıldı bu okullar ve bundan sonra da devam edecek. Mimarinin en belirgin özelliği, Osmanlı Selçuklu mimarisinden çizgiler olduğu gibi, modern mimarinin de tüm unsurlarını içeriyor olması. İşte bu yüzden bu oluşuma 'Gelenekten Geleceğe' adını verdik.
Eski mimarimiz özürlü insanları göz ardı etmiş bir şekildeydi. Yeni projelerde, özürlü rampası, asansörü, tuvaleti hepsi yer alıyor."
İşte eğitim alanında atılan adımların özeti. Sizce de bu adımlar önemli değil mi?