Kent yaşamını zorlaştıran kuralsızlıkların nedeni nedir? Bu soruya birden çok cevap verilebilir. Ama en başta geleni kuşkusuz sistem. Uygarlıklara beşiklik etmiş kentlere sahip olmamıza rağmen, ne yazık ki o kentleri 'çağın gerektirdiği bir sistemle' yönetemiyoruz.
Doğrusu hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimin il ve ilçe düzeyinde aynı alanlarda hizmet üreten benzer kurumlarının varlığı insanı şaşrtıyor. Basit bir örnek: İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü. Ona bağlı olarak ilçelerde de sağlık müdürlükleri var. Aynı biçimde İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı sağlık müdürlükleri ve ilçe belediyelerine bağlı sağlık müdürlükleri var. Bunlara, ulaşm, çevre, kültür, imar ve sosyal alanları da eklemek mümkün.
Peki bunlar ne iş yaparlar? Aralarında bir koordinasyon var mı?
Şimdi bu gerçeğe parmak basan bir örneğe dikkat çekmek istiyoruz.
Kasım Esen... Kadıköy Kaymakamı.
Esen, kentlerde ciddi bir karmaşa ve kaos olduğundan yola çıkarak, Türkiye'de bir ilke imza attı. Kanunların kendisine verdiği yetkiyi, Kadıköy Belediyesi'ne devretti.
Çevre ile ilgili önemli yetkileri belediyeye verdik. Yetki, kanunda duruyor.. Çevre Müdürlüğü var, ama Cağaloğlu'nda oturuyor, Kadıköy de yok. Belediyelerin çevre müdürlüğü var ama yetkisi yok."
Kadıköy Kaymakamı Esen, bu konudaki tespitini biraz daha açıyor ve şunları söylüyor: "Hizmet çok dağınık. Aynı hizmeti bir çok kuruluşa vermişsin. Devletin kurumlarında gariplik var. Tarım İl Müdürlüğü var, gıda denetimlerini onlara verdik, adamı yok, ilçe müdürlükleri yok. Yetkileri var elemanları yok, belediyenin elemanları, laboratuvarı var yetkisi yok. Gıda denetimi olmayan bir Kadıköy ilçesi olur mu? Sağlık müdürlüğü var eleman yok, ambulans yok."
AB sürecinin bize dayattığı gerçeği bizzat yaşadıkları tecrübeden çıkartan Kadıköy Kaymakamı Esen, şunları söyledi: "İdarecilikte en önemli nokta şu; belediye başkanlarını değiştiremem. Bunların kapasitelerini iş yapma azimlerini öğrenip diğer kurumlarla nasıl işbirliği sağlayarak sonuç alırım ona bakarım. Daha verimli nasıl kılarım? Bunu keşfetmek lazım. Neticede kanunlarla görev yapılmıyor insanlarla görev yapılıyor. "
Kanunların kaymakamlara verdiği yetkinin işlevsel olması için yerel yönetimlerle işbirliğinin zorunluluğundan söz eden Kasım Esen, sözlerini şöyle noktalıyor: "Bizim görevimiz, bu kuruluşları uyumlu çalıştırmaktır. Gerektiğinde yetki devri yapmaktır.