Türkiye, 17 Aralık tarihinde AB'den gün almaya hazırlanıyor. O günden sonra çetin bir müzakere dönemi başlayacak. Peki toplum bu konuda bir hazırlık yapıyor mu? Bu sorunun cevabını sözde değil, bizzat hayatın içinde görmek için tartışmaların odağındaki bir kesime İstanbul'un semt pazarlarına gittik.
Sokak aralarına, caddelere tezgâhların kurulması, tentelerin çekilmesi, her türlü gıdanın açıkta satılaması yüzyıllardır süren bir gelenek.
semt pazarları, aynı zamanda trilyonların döndüğü bir sektör. Ama nedense bu geleneksel yapı, ' dönüşümünü kendi içinde' bir türlü başaramadı.
Ama artık, bu geleneksel manzara değişiyor. Pazar esnafı AB kriterlerine uyum sağlamak için harekete geçti. AB'ye uyum yasaları çerçevesinde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı , gıda maddeleri satışına standart getiren bir yönetmelik yayınladı. Bu standardı yerinde görmek için Pazarcılar Odası Başkanı Mesut Şengün'le beraber Bahçelievler'deki Soğanlı Semt Pazarı'na gittik. Gerçekten değişim şaşırtıcıydı.
Öncelikle balık ve peynir tezgâhlarında başlatılan bu çalışma kademeli olarak her alana yayılacak...
Pazarcılar Odası Başkanı
Mesut Şengün, 'pilot bölge' yöntemiyle değişimi hayata geçirdiklerini belirtiyor ve şöyle diyor: " Biz bu işe öncelikle balık tezgahlarından başladık. Yaptırdığımız tamamen çelikkrom tezgâhlarda 04 derece arasında buzlu sistemle balık satışlarını gerçekleştiriyoruz . Ortalama bir pazar tezgahı fiyatı 10 milyar lira, Bir tane krom tezgâh 750 milyon, bir bidon ise 300 milyon lira." Semt pazarlarındaki bu çağdaş değişim, adım adım tüm alanları kapsayacak. Kuruyemiş, lokum, baharat gibi yıkanmayan ve açıkta satılan gıda maddelerine de standart getirildiğini belirten Şengün, ürünlerin camekânlı ortamlarda satılması gerekiyor. Süt ürünleri ve peynir için kullanılan sistem de aynı marketlerdeki gibi olacak. Biz, esnafa bu tebligatlarımızı yaptık. 2006 yılına kadar bu sisteme geçeceğiz. Sucuk, salam, sosis gibi et ve et ürünlerinin de camekânlı ortamda satışa sunulması için çalışmalarımız sürüyor" diyor.
Değişimden hem esnaf hem de müşteriler memnun. İşte tepkileri:
İhsan Altun (Balıkçı): 1975 yılından beri pazarcılık yapıyorum. Avrupa'da bile olmayan bu sisteme geçeli 3 ay oldu.
Ahmet Güntekin (Peynirci): Müşterinin rağbeti bize daha fazla oluyor, çünkü tadına bakıp alıyor.
Elif Aktürk (Emekli): Hijyenik olması çok önemli.
Ayten Kopuz (Ev hanımı): Pazarda her bütçeye göre mal var ayrıca tadı daha güzel. Ama temiz olmalı.