Dört bir yanımız krizlerle çevrili! Doğu komşularımızda yangın söndürülemiyor. Suriye'deki iç savaş bölgedeki gerilimi tırmandırdı. Maliki ile ilişkilerimiz iyi değil. Irak'a ihracatta maliyetler arttı. Ambargo uygulanan İran üzerinden Avrasya'ya açılmak deveye hendek atlatmak gibi... İhracatımızın yarısını AB'ye, yarısını Ortadoğu'ya yapıyoruz.
En büyük ihracat pazarlarımız bu kadar sıkıntılıyken ne yapacağız?
Doğu kötü de Batı iyi mi sanki! Ekonomi batık, kriz bitecek gibi değil. Dünyanın sayılı ekonomistlerinden Daron Acemoğlu, AB'nin 2013'ün sonuna kadar kalıcı çözüm bulamayacağını söylüyor. Kriz çözülmezse Türkiye'yi de tahmin edilenden çok etkileyecek. Türkiye İhracatçılar Meclisi verileri AB'ye ihracatımızın son altı ayda yüzde 40 azaldığını gösteriyor. Batı'nın bunalımını batık banka raporlarından yansıyan değerlendirmelerle anlatmak mümkün mü?
Türkiye, tez elden Euro- TL'nin yol hikâyesine odaklanmalı.
Tekerlekli fabrikalar
Avrupa'daki hava, deniz lojistik üslerinin, karadaki "Tekerlekli fabrikaların" yolculuğu bizim için önemli. Tekerlekli fabrikalarla Avrupa'nın yükünü çekiyoruz. Yük taşıyan şirketlerden biri de 2 bin TIR'dan oluşan genç filosuyla Ekol Lojistik. İşte biz de tabloya baktık ve cuma akşamı 11.30'da İstanbul Erenköy Gümrüğü'nde TIR'lardan birine binip rotayı Romanya'ya kırdık.
Başkent Bükreş, uluslararası şirketlerin yeni cazibe merkezi.
Düşük işçilik maliyetleri yüzünden çoğu dev şirket üretim merkezini buraya kaydırınca Bükreş, AB'nin en önemli transfer merkezi ve lojistik hub'ı oldu.
Bükreş-İstanbul arası 940 km. TIR'larımız üç farklı yoldan Bükreş'e varıyor. Biz Bulgaristan üzerinden gitmeyi tercih ettik. Türkiye yıllardır ihracatını fabrikaların üretim planlaması yüzünden cuma ve cumartesi günü yaptığı için haftasonları Kapıkule ve Hamzabey çıkış kapıları panayır yerine dönüyor. Gittiğimizde de öyleydi.
Şoförümüz Alper Demir "Pazar gününe ancak varırız" dediğinde, "12 saatlik yol niye 36 saatte gidilsin!" diyerek inanmamıştım. Önce Hamzabey'de Türkiye'nin ihracat çıkış işlemlerindeki prosedüre takıldı. Sonra da Bulgar gümrüğüne. 15 dakikada bitecek iş, beş buçuk saatte bittti! Biz de bittik doğrusu.
Yolların bir bileninden biri Demir. Dinlemek lazım.
Diplomalı şoförler
Elhova-Rusçuk üzerinden Bükreş'e bir buçuk günde zor vardık. Şoförümüz Uludağ Üniversitesi'nde İşletme okumuş. Diplomalı, mevzuata hâkim. Türk TIR'ları gümrükte bu kadar beklerse, gümrüklere takılmayan AB'li rakipleriyle nasıl yarışır krizde? Sıkıntı çözülmeli.
Bükreş'te buluştuğumuz Ekol Lojistik Satış ve Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Okyay Öztuğran "İthalat rejiminde değişiklik şart" diyor. UND'nin verilerine göre son altı ayda Kapıkule ve Hamzabey çıkışlarında düşüş var. Krizde işlerini kaybeden Bulgar ve Rumen lojistik şirketleri dampingli fiyatla Türk pazarına girmiş. Fiyat kırarak AB'nin yükünü onlar da taşımaya aday. Görünen köy kılavuz istemiyor. Maliyetler yüzünden önümüzdeki dönemde hava ve deniz taşımacılığı, yerini istese de istemezse de karayoluna bırakacak.
Yollar renklenecek.