Türkiye iletişim teknolojisinde sınıf atlamaya çalışıyor. Fakat önümüzde bir eşik duruyor. Ya bu eşiği atlayacağız, ya da debelenip duracağız. Peki bu eşik ne? Türkiye dijital devrimin hızını ve kalitesini yakalamak için 18,8 milyon haneye sabit fiber optik hatlarını çekmek zorunda. Türk Telekom, Turkcell, Vodafone, Avea, Süper Online, TTNET, TurkNet ve alternatif operatörler deli gibi çalışıyor. Geçen yıl 2.3 milyar lira yatırım yapan T. Telekom, paranın büyük bölümünü fiber hatta harcadı. Bu yıl 2.4 milyar lira yatırım yapacak.
Fakat şirketler kıskaçta. İki güçlüğü bir türlü aşamıyor. Yerel yönetimler kablo döşemeyi ve baz istasyonlarını rant kapısı gördükleri için şirketlere büyük zorluk çıkarıyor. Bürokratik engellerle işi baltalıyorlar.
Yaklaşan yerel seçim hesabı yüzünden olmalı ki, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı konuyu gündemine bile almıyor. Oysa bakanlık müthiş bir işe imza attı. Bilgi teknolojileri gelirinin yüzde 20'sini yasal bir düzenlemeyle kendi portföyüne kattı. Bunu yaparken gerekçesi yazılım sektörünü destekleyici kaynağı oluşturmaktı... Teşvik kapsamında olmayan sektörü destekleyip yazılım girişimcisini zıplatmaktı.