AB'nin ekonomik durumu içler acısı.
Masaya yumruğunu vurup çözüm üretecek lideri yok!.. Almanya Başbakanı Merkel, "Elimi taşın altına sokmam" diye bastırıyor. Seçim hesabı yapıyor. Evi sayılan Düsseldorf'ta bile seçimi kaybetti. Korsanlar Partisi 18 koltuk kaptı.
Peki ya Fransa? Eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, boyu kadar düşündü hep! AB vatandaşı Romanlar'ı ülkesinden kovdu. Şahin kesilip Libya'yı vurunca halk, koltuğa Hollande'ı oturttu. O da, "AB için tasarruf değil, yatırım ve büyüme öncelikli" diyor. İspanya bu modeli sevdi.
Söz dinlemeyen İtalya!..
Bir çırpıda işi bitirdi. Tahvil çıkarıp, herkesin hizmetine sundu. Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso çırpınıyor. Çünkü İtalya'ya hem ihtar verilecek hem de para. Borçlar ödenmek zorunda.

***
Bu yüzden AB dağılır mı?
Para dergisinin AB yazarı Dr. Murat Uğur Aksoy, Avrupalıların "Bizi öldürmeyen güçlü kılar" deyimini duruma uyarlıyor: "AB bitmez aksine daha da güçlenir. Ancak yeni euro adaylarının yoğurdu üfleyerek yiyeceği de bir gerçek."
Kültür Üniversitesi öğretim üyesi Can Baydarol ise "Federal para birliği kuruldu ama AB konfederal kaldı. Para basan denetim altında, para harcayan denetim dışında. AB'nin gideceği yol, parasal birlik gibi vergi birliği ve bütçe denetimi" diye kestirip atıyor.
Demek ki AB şekil değiştirecek.
Ortaya daha federal bir yapı çıkacak.
Demokratik bir birlik olan AB geçen yüzyılın soğuk savaş döneminin en önemli organizasyonuydu.
Hâlâ "ulus-devlet" modeliyle gidiyor. Değişen paradigmayı göremiyor mu? Birliğin küresel düzende yıldızının parlaması için yeni bir AB tanımına ihtiyaç olduğu kesin.
***
İşe bakın ki; altı aylığına AB dönem başkanı olan Güney Kıbrıs, değişen duruma odaklanmak yerine, "Bana da yardım" deyince Almanlar "Sosis deposunu köpeğe teslim ediyoruz!" diye ayağa fırladı.
Peki, kenarda tutulan Türkiye ne yapmalı? "İlişkileri buzdolabına kaldırdık" diyen biziz. AB'ye girer miyiz girmez miyiz, önemli değil. Önemli olan AB ile ilişkilerin doğru gitmesi ve sürdürülmesi...
AB ile ticaretimiz sürecek, taşıma kotalarında yaşanan sorun devam edecek. 2015'te kalkacak vize için daha çok bastırmalıyız. Kıbrıs "İnsan hakları dosyalarını açalım" diyor. 13 dosya var.
Dış politika hayallerle yapılmıyor. Aman ha! Sınıfta kalmayalım.