İş bilenin kılıç kuşananın! Eğer birlikte çalıştığınız insanlara değer verirseniz, çalışanlarınızı bıkmadan usanmadan eğitirseniz, kıt kaynakları iyi planlar ve iç dinamikleri plan üzerine doğru yerleştirip, kaynak yönetimi yaparsanız, başarı kaçınılmaz... Tıpkı Garanti Bankası'nın takım kaptanı Ergun Özen gibi başarı gelip yakanıza yapışır. Garanti ilk çeyrekte 962 milyon lira kâr etti. Aktif büyüklüğü 165 milyar lirayı aştı. Çalışan sayısı 10 yılda üçe katlanıp 17 bine ulaştı. Bu kadroya 5 yılda 4 milyon saat eğitim verildi. Kadronun yüzde 84'ü üniversite mezunu, yüzde 90'ı kurum içinde terfi ediyor.
Genç bankacılar artık maliyet yönetimi ve operasyonel kârlılık üzerine kafa yormuyor. Kitle bankacılığına odaklanıyorlar. İş modelleri, perakende konseptinden satış organizasyonuna evrildi. İşleri müşterinin dünyasını anlamak, bankanın hizmetini daha geniş kesimlere ulaştırmak şimdi...
Bunun için internet ve mobil teknolojilerle adeta sörf yapıyorlar.
***
Özen'i kutluyorum. Bir başarı öyküsü yazıyor. Dün Karaköy'deki
Salt Galata'da, "Garanti'yi Avrupa'nın en iyi bankası yapacağız" dedi. Çarpıcı rakamlar verdi: "Türkiye'de
26 milyon yetişkin henüz finansal hizmetlerden yararlanmıyor. Potansiyel müşteri sayısı 2020'ye kadar
İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya ve
Almanya'nın toplamından daha fazla artacak. KOBİ'lerimiz daha çok bankacılık hizmetinden yararlanacak.
Anadolu yeşerecek. Kredi hacminde 2020'de gelişmiş ülkeleri yakalayacağız."
10 yıldır bankacılık sistemimiz büyüyor, büyümeye de devam edecek. Yabancı ortağı olan pek çok bankamız var. Çoğu, Türkiye'nin en iyi bankaları ama gelin görün ki, değil bir
küresel banka, daha
bölgesel bir bankamız bile olmadı. Bu değişmeden bankacılık sistemi büyür mü? Nasıl küresel banka markası yaratırız? Galiba bankacıların vakit geçirmeden bunu tartışmaları gerekiyor. Bu konuda da görev
Hazine Müsteşarlığı ile
BDDK'ya düşüyor.
***
BDDK başsız! Halen
TMSF kurul üyesi olan
Mukim Öztekin'in atanması bekleniyor. Bir türlü atama yapılmadı. Yeni başkanın önünde dağ gibi dosya birikti.
Bazı bankaların yabancı ortakları hisselerini satmak istiyor. Kamu bankalarının özelleştirme süreci başlayacak. CHP'nin İş Bankası'ndaki ortaklığı ile ilgili tartışmalar yeniden gündeme gelecek. En önemlisi
Merkez Bankası, BDDK, SPK ile bankacılık sistemi arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekelim.
Avrupalı bankaların kaderi hâlâ çizilmedi. Onlar Türk bankacılık sistemini finanse edecek durumda değil. Zamanında
Doğu Asya ve
Körfez'deki finansmandan pay almamız gerekirdi, bir türlü alamadık. Bir hesaplamaya göre
10 yılda Körfez'in
9 trilyon dolar petrol geliri olacak. Türkiye, bu pastadan pay almak zorunda. Artık Türkiye'yi, küresel finansı bilmek yetmiyor. Hem Hazine'nin hem de BDDK'nın
Dışişleri Bakanlığı'ndaki masalar gibi
Londra, New York, Singapur, Pekin ve
Körfez ülkelerinde daimi ofis sistemine geçmesi şart.