Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Beyoğlu'nun geleceği bu davaya bağlı

Antalya, Türkiye'nin en iyi marka şehri. Kitle turizminin başkenti. Bir başına dünya turizm trendini belirliyor. Bu sene 11 milyon ziyaretçi ağırlayacak. 10 milyar dolar da gelir sağlayacak. Antalya Film Festivali gibi bu markayı daha da güçlü kılacak değerlere ihtiyaç var. Fakat, yerel yönetimlerin ve sanatçıların gövde gösterisine dönüşen festival bunu başaramıyor; kente katkı sağlayamıyor.
Sanatçıların ve yerel politika yapanların Antalya'dan başka kürsüsü yok mu?
Sanatçılar için Antalya Film Festivali bir nevi hesaplaşma meydanı. Biz aydınız demek için bu platforma gerek yok ki!
Kime sorarsanız sorun herkes, "Sanatçılarımız ülkenin aydınlığını Antalya'da hatırlıyor" diye serzenişte bulunuyor.

***
Türkiye'nin tarihinde yer eden sanatçıların konumları ne olursa olsun, sorunlara duyarlılıklarını her fırsatta belirtmelerine gerek yok!
Geçen hafta ülkenin doğusu batısı, kuzeyi güneyi selle boğuşurken, o sel Akdeniz'e ulaşmışken, sadece siyasetten dem vurmak kolaycılık değil mi?
Allah aşkına Türkiye'de ülke sorunlarına sahip çıkan kaç sanatçı var? 68 kuşağından gelenler hariç... Onların da ne çektiği ortada.
Antalya Film Festivali'nde Rutkay Aziz'le başlayan "nutuk" sevdası bence Altın Portakal'ı gölgeledi.
Sanatçıların siyasetçiden fazla siyasete soyunmasını anlamak güç. Antalya siyaset değil, sanat kürsüsü. Sanatçı alkışlanır, alkışın peşinden gitmez!
***
Bu yıl festivale kadın damga vurdu.
Sanatçılarımız kadına dönük şiddeti dile getirdi ama bir evinde yanarak ölen Bilge Olgaç'tan söz eden olmadı hiç... Tiyatronun, sinemanın sorunlarından da hiç söz edilmedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sinemanın kalbi Beyoğlu'nu kurtarma çabalarından dem vuran da olmadı.
Kabul, sanatçıların iktidar takıntısı vardır.
Ancak Yeşilçam'daki tarihi yağma önümüzdeki günlerde Türkiye'nin önemli gündeminden biri olacak. Atatürk Kültür Merkezi için tavır koyanların,Beyoğlu'nda "İş Merkezi" adı altındaki tarihi yağmayı görmezden gelmeleri düşündürücü!
Türk'ün aklı geç gelir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Ağa Camisi'nin yanındaki Demirören İş Merkezi'nin tarihi dokuya zarar verdiği gerekçesiyle hem Demirören Grubu'na, hem de Beyoğlu Belediyesi'ne açtığı dava da o misal.
Türkiye'de niteliği açısından az görülür bir olay. Zira dava açan ile davalılar aynı partili... Sanatçıların göremediği bu.
Demirören Grubu ile Beyoğlu Belediyesi'ne açılan dava o kadar önemsiz mi?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA