Türkiye değişiyor. Dış politikası genleşiyor, ekonomisi büyüyor. Bu genleşmeyle bölgede bir güç merkezi olmaya başladık. Eskiden sadece kendi sınırları içinde politika yapan bir ülkeydik. Bugün öyle mi? Diyoruz ki, "Bölgede ne oluyorsa benim haberim olmalı!"
Bölgemizde başkalarının etki alanlarına müdahale etmeye başladık. Irak, Suriye ve İsrail'le büyük gerilim yaşıyoruz. Dost ülkelerle şimdi karşı karşıyayız.
Bu tavır Türk halkını korkutuyor! "
Savaşa mı sürükleniyoruz" diye kaygılanan çok.
Oysa stratejistler, farklı düşünüyor. "Korkuya gerek yok. Ekonomimiz büyüdükçe bölge ülkeleriyle çatışmamız artacak. Ekonomide ve dış politikada 'egemen güç' olduk. Egemen devlet olmayı yeniden keşfediyoruz. Siyasetçinin de egemen güç kavramını halka iyi anlatması şart" diye yorum yapıyorlar.
Etrafımızda tek küresel güç var.
O da Rusya.

Peki, egemen devlet olma kriterleri ne?
Devletin imajı, ekonomik veriler ve refah göstergesi... Bu yüzden Türkiye'nin büyümesi dış politika ve ekonomik açıdan doğru algılanmalı. Sorunsuz büyüme mümkün mü?
ABD'li ünlü stratejist Brzezinski'ye göre, bu coğrafyada Avrasya halklarıyla da ilgili iki ülke var. İran ve Türkiye. Üçüncü ülke Arap liderliğine oynayan Mısır, dördüncü ise farklı olan İsrail. Bu ülkelerin hiçbiri henüz bölgesel güç değil.
Hepsi güç gösterisi yapıyor.
Büyüyen Türkiye'den korkuyor ve bize ayrı ayrı elbise biçiyorlar. Açıkçası Türkiye'ye kimin ne rol biçtiği önemli değil, önemli olan kamuoyunun kendi devletine biçtiği rol.
Eğer kamuoyu yaşananları doğru buluyorsa politikayı destekler!
Çok uzun süredir "emperyal" olmaktan vazgeçmiştik. Toplum bu süreci unuttu. Şimdi halka egemen devlet olmanın sonuçlarının ne olacağını hatırlatmak ve krizlerin nasıl yönetileceğini göstermek gerekiyor.
Her krizin sonunda savaş ya da çatışma çıkmıyor!..
Artık karar verelim.
Ekonomide ve dış politikada genleşmeye devam mı edeceğiz? Yoksa var olan durumu mu koruyacağız?
Merkez Bankamız büyümekten korkuyor ama "büyümeye devam" diyorsak çatışmalara da hazırlıklı olalım. Bugün Ortadoğu'da bölgesel güç olmak için mücadele veriyoruz. Yarın Afrika'ya indiğimizde karşımıza oyun kurabilen küresel güçler çıkacak. Büyüyen Türkiye'nin enerjiye ihtiyacı var. Cari açığımızın 35 milyar doları ithal ettiğimiz enerjiden geliyor. Enerji ve lojistik stratejisi kurmadan cari açık sorununu çözmek mümkün değil. İşte geçen hafta hiç beklenmedik anda bir haber geldi.
Yıllardır Kuzey Irak'ta petrol arayan Genel Enerji bir anda Kürdistan'ın en büyük enerji şirketi oluverdi. Aksilik çıkmazsa enerjide özel sektöre ait ilk milli şampiyonumuzu yaratacağız.
Az şey mi?