Hani, "Aklından bile geçirme!.." diyen bir reklam vardı. Spordaki deprem de aklımızdan bile geçirmeyeceğimiz kadar kötü bir olayı su yüzüne çıkardı. Şimdi spor dünyası gerçeklerle yüzleşiyor. Maalesef gerçekler çok acı.
Ortada çok ciddi örgütlü bir suç soruşturması var.
Temiz spor operasyonu adım adım büyüyor.
Üstelik sınırları aşıyor.
UEFA boyutu hafife alınmamalı. Şike, sonuç... Büyük bir depreme yol açtı, artçı sarsıntılar sürüyor. Futbol dünyası hâlâ fay hattının üstünde otururken, bütün kulüpler bir köşeye çekilmiş, sanki sorun tek bir kulübü ilgilendiriyormuş gibi olayları izliyor!
Futbolu, tribündeki seyirci izler...
Yöneticilerin görevi, tribünlerin daha iyi futbol izlemesi için çaba harcamaktır. Geldiğimiz noktada işler tersine döndü. Yöneticiler, tribündeki seyirci gibi oturmuş, soruşturmayı izliyor.
Oysa futbol tarihimizin en büyük krizinin yönetilmesi, futbola cansuyu verecek çözümlerin üretilmesi gerekmiyor mu?
***
Türkiye, Fenerbahçe'nin liste başı olduğu şike operasyonuyla abandone oldu.
Öyle bir şoka girdik ki, dut yemiş bülbül gibiyiz.
Ne sesimiz çıkıyor, ne de soluğumuz!.. Spora dönük nisanda yapılan yasal düzenleme sanki temmuzda çıkmış gibi oldu. Hep birlikte şike yapmamamız gerektiğini öğrendik. Şimdi,
"Bu işin içinden nasıl çıkarız?" diye debeleniyoruz.
Türkiye, geçmişiyle, karanlık dünyasıyla, yine güç sarhoşluğuyla teker teker hesaplaşıyor...
Meşhur Dolmabahçe görüşmeleri hesaplaşmanın merkezi olarak tarihimize geçti.
Galiba
sporla hesaplaşmayı unuttuk.
Öyle olmasa bugün sesimiz soluğumuz çıkmış olurdu.
Yöneticiler, şike ve teşvikin sıradan bir iş olduğunu söylüyor.
Gerekçelerinin arkasına da,
"Mecburen teşvik veriyorsunuz, siz vermiyor musunuz?" diyerek suçu masumlaştırıyorlar.
Öğrenmemiz gereken şu: Suç suçtur. Yeşili, siyahı, kırmızısı, mavisi olmaz.
***
Şimdi ortalığı,
"Sıra bana gelecek mi?" korkusu sardı. Polisin CIA usulü teknik takibi spor camiamızı sessizliğe sürükledi. Ezeli rakipler, GS, BJK ve Trabzonspor bile dönüp yorum yapamıyor. Halbuki rakibiniz büyük bir kuyuya düşmüş. Yorum bile yapamıyorsanız, işte bu insanı düşündürür.
Bundan sonra, spor kulübü yönetimlerinin tepeden tırnağa yenilendiğini göreceğiz...
Bu yenilenme, "Hakkımız yeniliyor" diye statlara küsen seyircileri tekrar o muhteşem atmosfere sürükleyecek. Üstelik bu yenilenme Türkiye'deki eğitimli ve eğitimsiz yönetici arasındaki uçurumu da ortadan kaldıracak.
Soruşturmanın sağlıklı yürümesi güven bunalımını ortadan kaldırır.
Aksi, karanlık dünya daha da güçlenir.
Morallerin bu kadar bozuk olduğu bir ortamda
Futbol Federasyonu, kulüplere önderlik yapmalı ki, camia, soruna topyekün sahip çıkabilsin. Şimdi düşünme zamanı!..
İtibar yönetimine ihtiyaç var.
Kısacası futbolla ilgilenenler...
Lütfen!
Bir an önce evinizin önünü temizleyin!..