Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİHA OKUR

Borç yiğidin kamçısı hastalığı!

Felaket tellalı değiliz!.. Üreten ve istihdam yaratan bir ekonomi istiyoruz; büyümek zorundayız ama tüketime değil, üretime dayalı!..
2001 krizinde ekonomimiz 250 milyar dolara inmişti. 50 milyar dolar tasarrufumuz vardı.
Bugün ekonomimiz 750 milyar dolar, 600 milyar doları tüketiyoruz.
Tasarrufumuz hâlâ 150 milyar dolar.
GSMH'nın yüzde 20'si tasarruf, yüzde 80'i ise tüketim.
2001'de sanayicimiz ara malını yerli üretimle karşılıyordu. İthalat yüzde 5'i aşmıyordu.
Artık ağırlıklı olarak ara malını ithalatla karşılıyoruz.
Açıkçası 23 yıldır sıcak parayla borçlanmaya dayalı bir büyüme modeli yarattık. Şimdi işin içinden çıkamıyor, "Ekonomi soğumalı mı, yoksa soğumamalı mı?" diye yine tartışıp duruyoruz. Cari işlemler açığı büyüyor ve "Borç yiğidin kamçısı" hastalığı peşimizi bırakmıyor.

***

Merkez Bankası görevini yapıyor.
Zorunlu karşılıkları artırdı. Mevduat faizleri üç puan yükseldi.
BDDK, kredi karşılık oranlarının bir bölümünü artırdı. Kredi faizleri beş puan arttı. Konut kredileri yükseldi.
Merkez Bankası şimdilik politika faizine dokunmuyor. Ancak piyasalar aldı başını gidiyor.
Politika faizi ile piyasa faizi arasındaki makas açılıyor. Bu da gerilimi artırıyor.
Eskiden kur düşer, faiz yükselirdi.
Şimdi kur ve faiz birlikte düşüp birlikte yükseliyor.
Piyasalar da farklılaştı.
Bugüne kadar aşırı likidite esnek kur sisteminin çalışmasını engelledi. Dolar/ TL paritesi 1.63'lere gelince bir anda panik oluyoruz. Kurun durumu cari açık sorununu da buraya getirdi.
Ekonomide soğuma kesinlikle "döviz kuruyla" olur. Ancak geldiğimiz noktada kim ne derse desin büyüme hızının düşürülmesi şart!
Bunun da yolu kredi genişlemesinin önlenmesinden geçiyor.
***

İstanbul merkezli finansal piyasalar, yani para piyasasının, bankalar, büyük sermaye grupları ve yabancılardan oluşan aktörleri kararlı! "Ekonomiyi soğutmayın!" diye bas bas bağırıyor.
Yabancılara göre, cari açık risk yaratıyor, "MB politika faizini artırmalı!"
TÜSİAD
Başkanı Ümit Boyner, "Soğutma için kullanılan geleneksel yöntemler, zaman zaman ıskalamaya da, lüzumsuz bir daralmaya da yol açabilir. Şu anda aşırı bir ısınma varmış gibi de bir hareket yok. O şekilde önlemler de alınmıyor. O açıdan endişelenecek bir durum görmüyorum" diyor.
Bankalardan da farklı sesler çıkıyor...
Demek ki ortada ciddi bir anlaşmazlık var.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA