Uzun yıllar Avrupa'da yaşayan sanatçı Sabahat Akkiraz, siyasete girmesinin ana nedenini, güncel yaşamda "kadın kimliğinin" geri planda kalmasına bağlıyor. Bunun için herkesin gönlünde taht kurmuşken siyasete soyundu.
CHP'den Sivas milletvekili adayı.
Kısacası, elini taşın altına sokmadan olmuyor.
Yarın partilerin soluk soluğa yarışı noktalanacak. Bu kez beklenmeyen bir sonucun çıkacağı kesin.
Ancak tıpkı önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de "kadınlar" yine argüman olarak kullanıldı. Bütün partiler, daha çok kadının Meclis'te yer alacağını söyledi.
Birçoğu sözünün arkasında durmadı.
Oy avcılığına çıkan erkekler, mecburen bir anda kadın hakları savunucusu oluverdi.
İster istemez "Bıyıklı siyaset işbaşında!" dedik.

***
Bu seçimde kadının adı vardı, kendi yok!..
Partilerimiz, kadını seçimden seçime hatırlıyor. Bunu itiraf eden de var: Kılıçdaroğlu...
CHP, seçime iki gün kala kadın raporu açıkladı. "Her alanda eşit ve güçlü kadınlar" diyen rapor, itiraf niteliğinde.
Kadının yaşadıklarını ve yaşayacaklarını bir solukta aktarıyor.
Raporda, "İnsan onuruna yakışan şekilde çalışmaktan, hâlâ okuma yazma bilmeyen 4 milyon kadından" söz ediliyor. İşgücüne katılımda bırakın AB'yi, İran, Mısır, Cezayir, Fas ve Tunus'un bile gerisindeyiz. Raporda sık sık kadın-erkek eşitliğine vurgu yapılıyor.
Vurgu, olmayana yapılır.
Eşitlik eşitlik diyorsan, eşit olmadığını ve eşit davranılmadığını da itiraf ediyorsun. Kılıçdaroğlu ile büyük bir ivme yakalayan CHP için rapor bir milattır ama seçime az bir zaman kala yayınlanan bu raporun ne kazandırıp, ne kaybettireceğini hep birlikte göreceğiz.
Galiba CHP'yi Diyarbakır'da "Sizden oy istemeye gelmedim" diyerek ihmal itirafında bulunan MHP lideri Bahçeli etkilemiş!
Siyaseti bir kenara koyarsak, kadın raporu samimiyetin göstergesi...
***
Unutmayalım, sandıktan çıkan oyun cinsiyeti yok! Kadının hali böyleyken şeffaf sandıklardan ne çıkmasını bekliyoruz ki!
Buradan bir başka noktaya, umuda gidelim. Seçmenlerin oy vereceği parti belli olsa da kuşkusuz diğer partilerden de beğendiği noktalar kafasının bir köşesinde kalacak.
Yani, oyumuzu yüzde yüz memnuniyetle vereceğimizi söyleyemeyiz. Zaten yüzde yüz memnuniyeti yakaladığımızda Türkiye, mutluluğu, umudu yakalayacak.
Sözün özü:
Sandıktan bütün partiler çıkacak.
Acaba sandıktan umut çıkacak mı?
Hep birlikte göreceğiz.