Ne disiplinli ve liberal politika uygulayan Çin ne Putin'in enerji oyunculuğuna soyunmuş Rusya'sı ne de 27 ülkenin oluşturduğu AB!..
Hiçbiri henüz süper güç değil. Dünyanın tek süper gücü var. ABD...
Ayrıca 20 yıldan önce ortaya bir 'süper gücün' daha çıkmayacağı da kesin.
Öncelikle bir ülkenin ya da blokun süper güç olması için ekonomide ve politikada üretim gücü, proje üretme kapasitesi, bu projeleri uygulayabilecek kadar güçlü askeri güce sahip olması şart.
Dünya politikalarını izleme şansını yakalamanın yolu bu...
Peki, yolu kimler çiziyor?
Tek başına siyasetçinin çizmediği kesin. Seçmenler, sivil inisiyatif, kanaat önderleri, ekonominin aktörleri ve akademisyenler birlikte belirliyor. Özellikle seçmen, toplumda biriken enerjiyi, siyasetçinin üzerine yoğunlaştırıp, denetim görevi görüyor.
Biz, oy veriyoruz, siyasetçi de karar.
Seçim öncesi siyasetçilerimiz bas bas bağırıyor ama seçmenlerine Türkiye'nin geleceğiyle ilgili konularda hitap etmiyorlar. Seçmene çok dar ve çok güdük politikalarla yaklaşıp oy verenlere ayıp ediyorlar.
***
Liderlerin gelecekle ilgili öngörüleri olmalı.
Seçmen de bu öngörülerin olup olmayacağı konusunda partileri zorlamalı. Ülkenin geleceğiyle ilgili kararlarda gerekirse kendi partisine bile ceza kesmeli.
Biz bunları niye yazıyoruz?
Çünkü önümüzdeki dönemde dünyada
kaynak tahsisi ve
kullanımıyla ilgili
'çıkar' tartışmaları hızlanacak.
Kaynak paylaşım savaşında ABD şimdilik
1-0 önde.
Ülkelerin neler yapacağı önemli...
Biz, en fazla 5 yıllık uzun vadeli planlama yapan, 20 yıl sonrasına ilişkin program hazırlamaktan uzak bir ülkeyiz. Plan yapma ve yaptığımız plana sadık kalma geleneğimiz yok. İçinde bulunduğumuz coğrafya dahil bölge politikalarını ABD belirliyor. Süper gücün her konuda yol haritası hazır.
***
Yıllardır, parçası olmaya çalıştığımız AB, son dört yıldır dünya hakimiyetine dönük politika oluşturmaya uğraşıyor.
Süreç, 2009'daki ekonomik krizle birlikte hızlandı. AB'ye üye ülkeler,
G-8 denilen zenginler liginin üyeleriydi. Yıllarca refah yaratmaya dönük politikalar uyguladılar ama son krizle birlikte dengeler değişti. G-8'in gücü
G-20'ye kaydırılınca AB'nin de gücü azaldı.
Koca blok şimdi
yaşlanmış nüfus, tırmanan işsizlik ve
durgunluk tehdidi altında.
Yeniden var olmak için dünya politikası oluşturmaya ve ekonomik çıkar elde etmeye çalışıyor.
***
Ortadoğu'da güç ABD'nin elinde...
AB'ye bu bölgede hareket alanı kalmadı.
Ekonomik çıkar sağlayabileceği iki bölge dikkat çekiyor:
Avrasya ve
Afrika.
Eskiden beri Afrika'da cirit atan Avrupa'nın karşısına, yakın dönemde dört önemli aktör dikildi:
Çin, Hindistan, Japonya ve
ABD.
Son dönemde
Fransa ve
İtalya'nın
Libya ve
Tunus yolculuğuna bir bakın. İki ülkenin 'aceleci' tavırlarının arkasında, uzun vadeli politikalarına bölgede duyulan güven kaybı yatıyor.