İstanbul seçkinlerinin gözdesi Kemerburgaz, yeşili bol bir bölge. Sanayiciler, beyaz yakalılar, yabancılar, para kazanan gazeteciler ve iktidara yakın "yeni zenginler" şimdi burada yaşıyor. Siyasetin harcı da buralarda karılıyor. Geçtiğimiz 5 Mart'ta partilerin aday listelerini hazırlama telaşında oldukları gün, yenen yemek bu görüşü doğruluyor.
O gün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yanına Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'i de alarak Kemerburgaz'da bir davete gitti. Davet sahibi İstanbul Sanayi Odası Başkanı (İSO) Tanıl Küçük'tü. Yemeğe, sosyal demokrat işadamı Murteza Çelikel ile aynı zamanda Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı olan eşi Aysel Çelikel de katıldı.Yemek sonrası, Çelikel'lerin kızı Ayşe Danışoğlu ile Tanıl Küçük'ün eşi Sedef Küçük, milletvekili adayı olarak CHP'nin vitrinine yerleşti. Bu iki kadın adayın bilgisine, görgüsüne, eğitimine saygı duyuyorum. Ama bu iki kadını siyasette hiç tanımadım! Siyasette, partilere böyle yerleşen adaylara, "paraşütle indi" deniliyor.
***
CHP'de durum böyle de,
AK Parti ve
MHP'de farklı mı sanki?
Bir tek
BDP'de farklılık var. Kadınları tabanı tanıyor. Sosyo ekonomik sorunları biliyor ve siyaseti soluyarak vitrine yerleşiyor.
Diğer partilerdeki çoğu kadını parti liderleri
"iyidir" diye vitrine koyup, sahaya atıyor. Elbette partilerde
teşkilatçı kadınlar da var.
İşte CHP Genel Sekreteri
Bihlun Tamayligil. Borsacıydı, teşkilatçı oldu. AK Parti'den
Fatma Şahin ile MHP'den
Meral Akşener... Gerçekten siyaset yapan kadınlardan bazıları. Ama bu kadınların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Demokrasileri tartışmalı komşularımızda bile kadının siyasetteki konumu bizden çok daha iyi.
İran'da Sağlık Bakanı bir kadın. Can ve mal güvenliğinin olmadığı
Irak'ta Meclis'in yarısı kadın.
Bombaların patladığı
Beşir Esad'ın ülkesi
Suriye Meclis'inde bile neredeyse bizim Meclis'teki kadın kadar kadın var.
***
Bir de bize baksanıza!
Kadın milletvekilimizin çoğu
vitrin süsü. Tablo iç karartıcı. 12 Haziran'da TBMM'ye
90 ile
110 arasında kadın milletvekili girecek. Bunu çok önemsiyorum.
Ama yetmez! Çünkü gerçek siyaset yapan kadınlara, partiler kapıları kapatmış. Nüfusumuzun yarısı kadın. Yurtiçinde
50 milyon 190 bin, yurtdışında da
2 milyon 300 bin seçmen var. Bunun en az
20 milyonu kadın seçmen. Yaşam kültürü, eğitimi iyi olan kadınlarımız, siyaset sistemimizde, "
tampon" görevi görüyor. Bu değişmediği sürece Meclis'e 300 kadın girse ne farkeder? Erkek egemen anlayış kadının siyasi söylemini erkekleştirdi.
Kördüğüm olmuş Kürt sorunu ve yoksulluğu ancak kadınlar çözer. Görüyorum ki, kadın milletvekili adaylarını buluşturan
Haklı Kadın Platformu'na büyük iş düşüyor. Onları Anadolu bekliyor.