Suriye sadece ihracatçıyı korkutmuyor, siyasi analizcileri de korkutuyor.
Korkunun sebebini bir ay önce yaptığım "Şam" ziyaretinin hemen arkasında ele almıştım. Şam'da cadde cadde, sokak sokak gezip nabız tuttum. 22 Mart'ta yazdığım "Sonraki Ülke Suriye mi?" başlıklı yazımda da bugünü öngördüm. Nitekim, 15 gün sonra olaylar patladı.
Suriye'de inanılmaz bir istihbarat ağı var. Hemen hemen her ailede bir muhbiri bulunan El Muhaberat'ın ülkenin nabzını tutan raporları bile ayaklanmayı bastıramadı.
***
Aşiretlerin hakim olduğu ülke, reformlar yaptı. Olağanüstü Hal kalktı. Kürtlere vatandaşlık hakkı verildi.
Suriye'de parlamenter sistem var ama demokratik değil. Irak'ta olduğu gibi yüzde 15 oranındaki azınlık, çoğunluğu yönetiyor. Açıkçası ülkede başka bir vesayet sistemi var. Bunun değişmesi gerekiyor.
***
Suriye sorununun bizi ilgilendiren en önemli ayağı, Suriye'de başlayacak ayrılıkçı bir hareket. Olası bir etnik isyan İran, Irak ve Türkiye'yi çok etkiler...
Türkiye, dış politikada Beşar Esad'a yapması gerekenleri empoze etmeye çalışıyor. Yapacağı da fazla bir şey yok. Nedense,
Libya için kıyameti koparan
ABD ve
AB, petrolü olmayan Suriye konusunda sessiz.
Demek ki, bu ülkeler için değerli olan toprak ve insan değil,
toprağın altındaki petrol!..