Bu slogan çok önemli bir dünya adamına ait... Üzgünüm, dünya müzik endüstrisinin en önemli markası Bob Geldof için söze "Pazarlama ve iletişim dahisi" diye başlamak istemiyorum. Benim için Bob Geldof, 'Büyüyen Şehrin Sıçanları (The Boomtown Rats)' Grubu'nun efsane kurucusu. Pink Floyd'un ünlü The Wall filmindeki oyuncusu. Başımı döndüren 'Live Aid' ve 'Live 98' organizayonlarının yaratıcısı. Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen bir sanatçı. Her şeyden önemlisi aç, AIDS'ten kırılan yoksul Afrika'yı evimin içine taşıyan bir müzik adamı.
Bob Geldof, YapıKredi Bankası'na ait 'World' kartın konuğu olarak ilk kez Türkiye'ye geliyor. Çarşamba günü 'Vizyoner ya Kurban Olmak' diye sloganlaştırdığı marka yolculuğunu Türk medyasıyla paylaşacak.
'Büyüyen Şehrin Sıçanlarıyla' yola çıkıp, dünyaya meydan okuyan Geldof, artık 'Küresel Köyün Plazalarında' dünya insanlarına açlığı ve fakirliği anlatıyor. Kurduğu 6 şirket, yanında çalışan bir yığın insan ve Geldof'un vizyonu...
Açıkçası heyecanlandım. Bir dünya starının 20 milyon yoksulu olan Türkiye'nin yanısıra Afrika için başka neler söyleceğini çok merak ediyorum. Çünkü bu ülkenin starlarının gündeminde açlık ve yoksulluk diye bir kavram yok. Tabii şu soruyu da soracağım; "Acaba Geldof gerçekten hiç aç kaldı mı?"