AK Parti'nin başı yine çok ağrıyacak! Başağrısını iş ve aş yolculuğu yaratıyor. Ürettiklerinin karşılığını alamayan üreticiler yorgun. AK Parti izlediği tarım politikası nedeniyle kafaları karıştırıyor. Üretim fazlasının yarattığı sancının faturasını üreticiye kesiyor.
Külliyen yanlış yapıyor!!!
Hatırlatalım...
Temmuz ayında Karadenizli fındık üreticisi kavruldu. Hâlâ taban fiyat belli değil. Karadeniz'de her yere, öbek öbek fındık dağları yığılmış. Üretici 12 Eylül'deki Fiskobirlik Genel Kurulu'ndan çıkacak sözlü ve özlü yaklaşımı bekliyor.
Karadeniz'de durum bu iken, şimdi sıraya Ege girdi.

Şampiyonun dramı
Ege'nin beş incisi 'üzüm, incir, tütün, pamuk, zeytin ve zeytinyağı' sıkıntılı. Allah versin! Bu yıl hasat iyi. Ürün bol mu bol. Gelin görün ki, üretim planlaması yapamayan Türkiye, işin ceremesini çekiyor.
Türkiye çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatında dünya şampiyonu. Bu yıl 200 bin ton üzüm ihraç ettik; 243 milyon dolar ihracat geliri sağladık.
Fakat çekirdeksiz kuru üzümde 2006-2007 yılında en az 50 bin ton arz fazlası olacağı tahmin ediliyor. 50 bin ton kuru üzüm için bulunması gereken kaynak 70 milyon YTL.
Ama ortada para yok.
Kaynak nasıl bulunacak? Çekirdeksiz kuru üzüme kim sahip çıkacak? Belli değil.
Çekirdeksiz kuru üzüm üssü Manisa. Sözümüz Meclis'ten dışarı, Manisalı TBMM Başkanı Bülent Arınç, Başbakan Erdoğan'ı kaynak bulma konusunda ikna edebilecek mi? Eğer çözüm gelirse bu kez de birlikler arası "ayrımcılık" devreye girecek. Fiskobirlik'e "yok", Üzüm Birliği'ne "var" diyenler ampulün adaletini nasıl sağlayacak?

Borsa, Tariş'i istemedi
Tariş Üzüm Birliği suskun.
Yanlış alım politikasıyla 18 bin üretici ortağını zarara sokmak istemiyor. 60 bin kuru üzüm üreticisinden aldığı 22 bin ton kuru üzüm zaten deposunda duruyor.
Ortada sessiz ama çok ciddi bir sorun var.
İzmir Ticaret Borsası, bu yıl 57 yıllık Tariş'i devre dışı bırakarak yanına Ege İhracatçı Birlikleri ve sanayi odalarını alarak 256 bin tonluk bir rekolte tahmininde bulundu.
Tariş ise ayrı rekolte tahmini yaptı: 300 bin ton.
Rekolte tahmin farklılığı aynen fındıkta olduğu gibi üretici-ihracatçı savaşı demek.
Üstelik, Tariş Üzüm Birliği tam 20 yıldır kuru üzüm üreticisine kilo başına 1 dolar ödüyor. İhracatçı ise 1.100 ile 1.200 dolara ihracat yapıyor. 1 dolarlık alım, üreticiyi de ihracatçıyı da zarara sokmuyor.

Ürün farklı, oyun aynı
Bu dengeyi rekolte fazlası alt üst ediyor. İhracatçı ve tüccar fiyatı daha da aşağıya çekip kâr marjını yüksek tutmak isteyince kıyamet kopuyor.
Taraflar da öyle. Galiba Tariş, Fiskobirlik'in başına gelenlerin etkisiyle olacak, ilk kez bu kadar hazırlıklı.
Tetikçi olmak istemiyor. Tetikçilikten kasıt "fiyat düşüşlerinin müsebbibi olmamak."
Politikacıya da, tüccara da, ihracatçıya da mesafeli. Yönetişim ve pazarlama diyor.
Az şey mi?