AB'ye tam üyelik Türkiye'ye ne getirir? Yanıt çok basit; "Tam üyelik vatandaşa istikrarlı bir yaşam" getirir. Eğer süslü kelimelerle konuyu anlatmak istersek tam üyelik, "Ortak üyeliği paylaşım beraberliği" demek.
Gelin görün ki; ortada çok ciddi bir sorun var.
AB ve Türkiye, "vizyonsuzluğun" ceremesini çekiyor.
Niye?
Kör olmak
AB içinde de aynen Türkiye'deki gibi "şahinler" ve "değişimciler" diyebileceğimiz iki ciddi grup var. Bize göre gruplar kör olmuş. Gerçekleri göremiyorlar.
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Can Baydarol'un bu iki gruba bakışı, daha ilginç.
Baydarol diyor ki;
- Gelenekçi ve yaşlı politikacılardan oluşan birinci grup, küreselleşmenin farkında değil.
Türkiye'siz bir AB'nin maliyetini çıkarmaya çalışıyorlar.
* Daha genç ve yenilikçi politikacılardan oluşan ikinci grup ise küreselleşmenin sorunu çözeceğine inanıyor.
Türkiye'nin AB'ye maliyetini hesaplamaya çalışıyorlar. Ama Türkiye'nin AB yolculuğunun küreselleştiği gerçeğini unutuyorlar.
Tüm bunlar ne anlama geliyor?
AB'de de milliyetçilerin ve solcuların ortak noktası 'vizyonsuzluk.' Çok üzücü.
Büyük tehdit
Oysa AB'de sorun çok. Sorunları üç temel noktada toplarsak,
1- Yaşlılık, AB için en büyük tehdit.
25 ülkeyi temsil eden 300 milyon nüfuslu AB, 10 yıl sonra ciddi bir işgücü açığı ile karşı karşıya gelecek. Pek çok küçük ve orta ölçekli işletme patronsuz kalacak.
2- AB, küresel rekabeti yakalayamadı.
1990 yılında uygulamaya konulan Lizbon Stratejisi çöktü. Küresel rekabet gücünü kaybetmiş bir AB, büyüyemiyor.
3- AB enerjide tamamen dışa bağımlı.
200 milyar metreküp gaz ithal eden AB, 2030 yılında 640 milyar metreküp gaz ithal etmek zorunda kalacak. Enerjiyi ithal ediyor. Rusya ile ilişkileri bu süreçte çok belirleyici olacak.
İşte AB cephesinde durum böyle iken nüfusu genç ve dinamik bir ülke olan Türkiye, AB kapısında hâlâ bekliyor. Eğer Kıbrıs meselesi ve ekim ayında çıkacak ilerleme raporu, beklenildiği gibi gelmezse 34 dosyanın müzakeresi buzdolabına kaldırılabilir.
Milliyetçilik dalgası
Peki, Türkiye, AB konusunda karalı mı?
Özellikle iktidarda olan AK Parti, nasıl bir AB üyeliği istiyor? Öyle ya, AK Parti gerçekten AB'ye tam üyelik istiyor mu?
Kritik nokta burası.
Çünkü Milli Görüş'ten doğan, sonra islamcı olan şimdi de merkez sağa oynayan AK Parti, AB konusunda kamuoyuna bir vizyon(!) sunamıyor.
AB, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne verdiği mali yardım sözünü tutmadı.
Bu tavır Güney Rum Kesimi'ne karşı Türk milliyetçiliğini habire körüklüyor.
Ayrıca Ermeni diasporası ve Kürt meselesi de "Türk milliyetçiliğini" yükseltiyor.
Açıkçası "yükselen milliyetçilik" seçim baskısı altına giren AK Parti'yi sıkıştırıyor. AK Parti iktidarı AB'yi iç politika malzemesine dönüştürürken, yükselen milliyetçiliğe karşı Kıbrıs meselesini kendi açısından emniyet sübabı gibi kullanıyor.
Ve, AK Parti içinde "Artık vitrin yenilensin, zihniyet değişsin" diyenler değil seslerini yükseltmek, konuşmaya bile çekiniyorlar.
Kısacası vizyonsuzluk, AB'yi olduğu gibi AK Parti'yi de kuşatmaya başlıyor.