Merkez Bankası Başkanı kim olacak? Acaba isim, piyasa için çok önemli mi? Piyasa aktörleri açısından AK Parti Hükümeti mali istikrarı sürdürdüğü ve popülizm yapmadığı sürece hiç bir sıkıntı yok. Sonuçta, işler yolunda giderse, Merkez Bankası Başkanı'nın kim olduğunun sadece sembolik(!) bir önemi var.
Gerilim politikası
Oysa, Başbakanlık ile Cumhurbaşkanlığı arasında süren gerginliğin nedenleri çok farklı. Karşılıklı olarak sürdürülen 'gerilim politikası'nın özünde 2007 yılı mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim hesabı yatıyor.
AK Parti, her ne pahasına olursa olsun, 2007 yılı mayıs ayına kadar bu Meclis çoğunluğu ile yoluna devam etmek istiyor. O yüzden gündeminde erken seçim yok. AK Partililer'e göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildiği taktirde sorun kalmaz. Gerilim politikası biter.
Merkez Bankası'na o zaman istenilen isim gider...
Kaygı duyuyorlar
Sonuçta geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve Devlet Bakanı Ali Babacan biraraya geldi.
Hem Merkez Bankası Başkanı, hem Merkez Bankası Genel Kurulu ve seçilecek iki idare Meclisi üyesinin kim olacağı, hem de BDDK başkanlığı ataması konuşuldu. Ve Merkez Bankası Başkanlığı için bir isim belirlendi.
Bugüne kadar hiç tartışılmayan bir isimdi bu... İsmi, üç kişi biliyor. Başbakan dahil üç kişi de duydukları kaygı nedeniyle ismi açıklamıyor. Onlara göre, son dakikada "Köşk'te" değişiklik olabilir...
Anketler farklı
O yüzden Babacan, ve Şener, ser verip sır vermiyorlar. Ortaya her gün yeni bir isim atılıyor. Sanal bir gündem yaratılıyor.
AK Partililer'in hakkını teslim edelim! "Merkez Bankası'na başkan seçimi sürecini iyi yönetemedik" diye itirafta bulunuyorlar. Ama çok rahatlar.
Çünkü parti sürekli kamuoyu araştırması yapıyor. Yapılan anketlere göre, vatandaş Merkez Bankası konusunu gündemine bile almamış. AK Parti kötü performansına rağmen oy kaybetmiyor. Ve Merkez Bankası'na başkan atama sürecini uzatmak AK Parti'nin işine geliyor.
İyi bir iktisatçı
Bazı AK Parti ileri gelenlerine göre, Cumhurbaşkanı Sezer, bu hükümetten gelen hiçbir isme sıcak bakmıyor. Bakmayacak. Bu iş inatlaşma savaşı gibi... Köşke gönderilen son isim de Sezer tarafından geri çevrilecekmiş gibi görünüyor.
Çünkü, son giden isim iyi bir iktisatçı, herkesin üzerinde görüş birliğine varabileceği ileri sürülüyor. Ama Sezer'in kararnameyi imzalamamış olması kaygı duyulmasını pekiştiriyor.
Aslında durum AK Parti'nin hoşuna bile gidiyor. Merkez Bankası tarihine bakıldığı 5'er aylık vekalet dönemleri bol.
AK Partililer, 5'er ayları toplayıp "5+5" esprisi yapıyorlar. 5+5 demek, 10 aya ihtiyaç var anlamına geliyor.