Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Samimi boykot

İsrail'in Gazze'de giriştiği insanlık dışı eylemler, gündeme bu ülkenin mallarını boykotu getirdi. Amaç, markalarını satın almayarak İsrail'e ekonomik yaptırım uygulamak... Fakat bu boykot iyi çalışılmamış bir strateji. Sıralayalım:
1- İsrail'in belirgin bir markası yok. Bu yüzden misal Ermeni Tasarısı ile Fransa'ya yönelik boykottan daha fazla ön çalışma gerekiyor. Neticede tohum ve güvenlik ekipmanları dışında, doğrudan İsrail ürünleri Türkiye'de vitrinleri doldurmuyor.
2- Genelde boykot çağrısı yapanlar, İsrail ile ticari ilişkisi olmayanlar. Mesela belediyelerin boykotunda nasıl bir ekonomik yaptırım gündeme geleceği net değil. Dün Bendevi Palandöken, esnafın boykotundan söz etti. Peki, ama nasıl? Hangi mal veya hizmet olduğunu çalışmamışlar.
3- Ekonomik yaptırım ancak İsrail ile iş yapan şirketler üzerinden işe yarar. İsrail ile ticari ilişkisi olanların ise sesi soluğu çıkmıyor, hatta "küstürmeyelim" diyen TUSKON üyeleri dahi var.
4- İsrail'in malından ziyade sermayesiyle değer zincirini beslediği küresel dev markalar var. Fakat hangisinin ne derece İsrail'e destek verdiğini ölçemiyor, ölçemeyince de bilemiyoruz.
5- Son olarak, İsrail'i bu vahşetinden dolayı lanetlemek ayrı şey, boykot çağrısı yapmak ayrı şey... Ben, pek çok sivil toplum örgütü ve şirketin, "ben de buradayım" diyebilmek adına "boykot çağrısı" yaptığına inanıyorum.
Hal böyle iken kendi elini taşın altına koymadan, boykot kampanyası açanların, kamu vicdanı üzerinden reklam yapmasını doğru bulmuyor, İsrail'e yönelik etkin yaptırım için çalışılmış, yöntemi belirlenmiş ve en önemlisi samimi boykot geliştirmeyi öneriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA