Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Faiz yavaş iner algısı yönetiliyor

Merkez Bankası Başkanı, dün "nokta atışıyla" faiz indirimi öncesi "ölçü" açıkladı. Söylediği: "Enflasyonda %5'i görmeden rahat etmem, ölçülü ve kademeli faiz indirimi olabilir."
Bankacılar "en az 1.5 puan inmeli" derken, Dünya Bankası "Türkiye'de faizler inmeli" derken, Başbakan "çıkardığın gibi indir" derken, Başçı 24 Haziran'daki Para Politikası Kurulu "olağan" toplantısında indirimin "ölçüsüne" dair algıları yönetmeyi tercih etti.
Geçmişe bakıyoruz, "ölçülünün" ölçüsü karşımıza 25, 50 en çok 75 baz puan olarak çıkıyor. Bu da Başçı'nın, büyüme rakamlarından, bütçenin fazla vermesinden, işsizlikteki tek haneye inişten etkilenmediğini gösteriyor.
Varsa yoksa enflasyon ve dövizin zıplayacağı korkusu, Merkez'in ölçüsünü yine "büyümeye takoz" düzeyine çıkarmış görünüyor. Oysa geçen yılın mayısında faizler %4.5 iken ekonominin gösterdiği performans, aradan geçen 1 yıl içinde faiz ödemelerini ikiye katladı.
Dün Başçı'nın "benim de canım var ben de insanım" tonundaki konuşmasında söylediği "biz de bu ülkenin insanıyız, faizlerin yüksek olmasını istemeyiz" sözlerine takıldım kaldım. İyi de bu ülkenin insanı, üstelik hayati sorumlulukları olan bir insanı olarak, Türkiye'ye dünyanın en yüksek ikinci faizini reva görmeyi nasıl başarabildiniz?
Başçı "enflasyonda %5'i görmeden rahat etmeyeceğini" söylüyor ancak, üreticisi, ihracatçısı, esnaf, KOBİ ve çalışanıyla 77 milyon "en az %5 büyümeyi" görmeden rahat edemeyecek.
Büyümeyi fazla mı dert ediyoruz? Sanmıyorum, hatta eminim, yeniden "ortayüksek" büyüme kulvarına giren Türkiye'nin faiz tümseğini bir şekilde aşıyor olması şart... Dileğim, Merkez sayesinde olmasıdır. Değilse Merkez'e rağmen bu tümsek aşılacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA