Küresel krizin yeni ekonomik düzeni şekillendirdiği dünyada, Türkiye de pozisyonlanıyor. Görünen şudur; Türkiye'yi dışarıda bırakan hiçbir ekonomik grup, sürüdürülebilir olamayacağını biliyor. Ne mi demek istiyorum? 13'uncü sayfamızda Kerim Ülker'in haberi, detayları aktarıyor zaten.
Ekonomik grup ne ola ki? Küresel rekabet, ülkeleri daha yoğun işbirliğine zorluyor. Bunu, eski dünyada başaran AET ve Comecon olmuştu. Biri bugünkü AB ile devam ediyor ama Doğu Bloku'nun ortak pazarı Comecon'u, dağılan Sovyetler ile tarih oldu.
Günümüzde küresel krizin de etkisiyle bölgesel işbirlikleri, ticaret sahaları ve ülke grupları daha da belirleyici olmaya başladı. BRIC bunlardan en bilinen ve Türkiye'yi (henüz) barındırımayanı… Ancak BRIC'ten sonra ülke baş harfleriyle adlandırılan gruplar peş peşe geldi. İşte bir özet;
NAMET; (Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Türkiye)
AMAT; (Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye)
MISSAT; ( Meksika, Endonezya, Singapur, Güney Afrika ve Türkiye)
CIVETS; (Kolombiya, Endonezya, Vietnam, Mısır, Türkiye ve Güney Afrika)
MINTS; (Malezya, Endonezya, Nijerya, Türkiye Ve Suudi Arabistan)
TIMP; (Türkiye, Endonezya, Meksika ve Filipinler)
JUSTICE; (Ürdün, Birleşik Krallık, Güney Afrika, Türkiye, Hindistan, Çin ve Mısır)
Türkiye, yukarıdaki kısaltmaların en büyük ortak böleni gibi... Ya da baktığınız yere göre değişir; en küçük ortak katı…
Çok değil 100 gün öncesine dek, Batı ekonomi basınının uydurduğu "Kırılgan Beşli" içinde Türkiye gösteriliyor, hatta "en kırılganı" diye damgalanıyordu. Diğerleri kim mi? Sayalım; Brezilya, Güney Kore, Rusya ve Meksika…
Ancak 30 Mart Yerel Seçimlerinden 3 gün önce, JP Morgan'ın yayınladığı küresel raporda kırılgan beşli ifadesi yerini "muhteşem" tanımına terk ediyor ve Türkiye FOCUS 5 grubuna alınıyordu. Adeta "bu ülkelere odaklanın" dercesine FOCUS 5 grubunda, Brezilya, Hindistan, Güney Afrika ve Endonezya ile Türkiye'ye özel önem atfediliyordu.
İster Gelişmiş Batı'dan Doğuya, ister Pasifik Havzası'ndan Batıya bakın, Türkiye'yi dâhil etmediğiniz hiçbir "yarın" bulamazsınız. Kurala uyan olmak ile kural koymak arasındaki ayırtlardan biri de bu olsa gerek…