Avrupa'nın negatif faizi konuştuğu dönemde Merkez'in dünyanın en yüksek ikinci faizinde ısrarı akla şu dehşet soruyu getiriyor: "Mevduatın yarısını elinde tutan 77 bin para babası mı yoksa 77 milyon vatandaş mı?"
Bugün Merkez'in bir kez daha hangi merkeze bağlı olduğunu hep birlikte göreceğiz. Şartlar uygun, indir önerisini getiren Başbakan'a bağlı olmadığını gördük. Büyümeyi dert edinenler ile de gönül bağı bulunmadığı ortada...
Bankacılar? Onlar dahi yüksek faizden mustarip. Bankacılık sisteminin mevduata ödediği faiz, Türkiye tarihinin en üst düzeyinde seyrediyor.
İhracatçı? Sanayici? Üretici? Esnaf? KOBİ? Hiçbirimiz bu rekor faizden yana değiliz. Nitekim 3 ay önce Merkez'in adamları bizzat bu hoşnutsuzluğu; Anadolu'da turlayarak yerinde tespit etti.
O halde kim bu rekor faizi istiyor? Tabii ki parası olanlar... Paradan para kazananlar... İçerideki işbirliği içinde oldukları birkaç banka ile paralel davranan bazı yabancı banka ve fonlar... Bir de küçücük maaşını bankada tutan emekliler.
Merkez'in rekor faizde ısrarında bu emeklileri kayırdığını düşünemeyeceğimize göre... Faizler inmelidir.
Merkez, 77 milyonun geleceğinden kısıp 77 bin para babasını daha fazla ihya edemez.
Soma'yı dahi "faiz indirimi bir sonraki aya kalsın" amacı için kullanan lobinin edepsizleri, mart-nisanda borsaya giren 1.1 milyar $'a baksın.
Yalnızca martta Türkiye'ye giren 2.4 milyar $'a baksın. Gerileyen cari açığa, 2.06'lara düşen dolara baksın.
Soma'yı "siyasi risk puanı arttı" yalanına meze yapan AB ekonomilerindeki durgunluğa baksın. Nisanda 1 milyar euroluk yurtdışı eurobond ihracatına 6 kat talep toplayan Türkiye'yi karalarken, 5 milyar euroluk borçlanmaya talep kadar dahi para toplayamayan Almanya'ya baksın...
Bana göre Başçı, erdem aynasına baksın ve söylesin: Merkez kimi ihya ediyor?